Logo

4. Hukuk Dairesi2024/9657 E. 2024/10029 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu yaralanan davacının, davalı sigorta şirketinden sürekli ve geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve adli rapor gideri talepleri.

Gerekçe ve Sonuç: Daire, dosya kapsamına, uygulanması gereken hukuka ve bozmaya uyularak verilen karara göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve İtiraz Hakem Heyeti kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2024/695 D.İş, 2024/689 K.

HÜKÜM/KARAR : Davanın Kısmen Kabulü/İtirazın Kısmen Kabulü

SAYISI : K-2021/18464

Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda, Uyuşmazlık Hakem Heyetice davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı ve davacı vekilince temyiz edilmiş, dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda İtiraz Hakem Heyetince itirazın kısmen kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; 10.06.2019 tarihinde müvekkilinin yolcu olduğu, davalıya zorunlu trafik sigortalı aracın karıştığı çift taraflı kazada davacının yaralandığını, sigorta şirketine yapılan başvurudan sonuç alamadıklarını, belirsiz olarak açtıkları davada, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 42.592,71 TL (sürekli ve geçici iş göremezlik, geçici bakıcı gideri, adli rapor masrafı, tedavi giderleri) maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Yargılama sırasında 10.02.2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile dava değerini 320.766,50 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 7.255,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 2.558,40 TL geçici bakıcı gideri tazminatı, 1.200,00 TL adli tıp rapor masrafı, 1.011,71 TL ve 180,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 332.442,71 TL maddi tazminat olarak artırmıştır. 03.05.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile de 360.000,00 TL sürekli iş göremezlik, 7.255,00 TL geçici iş göremezlik, 2.558,40 TL geçici bakıcı gideri ve diğer tedavi gideri taleplerini bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; başvurunun usulüne uygun evrak ile yapılmadığını, davacı tarafından sunulan maluliyet raporunu kabul etmediklerini, yürürlükteki mevzuat hükülerine uygun olmadığını, tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) sorumlu olduğunu, davacı kaza tarihinde 18 yaşından küçük olduğu için geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilemeyeceğini ,ayrıca tazminat hesabının 18 yaşından sonrası için yapılması gerektiğini, başvurucunun emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafik kusurlu olduğunu, yolcu olduğu araç sürücüsü ile arkadaş oldukları için hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, müvekkili temerrüde düşmediğinden faizden ve yargılama giderinden sorumlu olmadıklarını, davacı lehine nispi vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücreti takdir edilebileceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.

III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "....davalı ... şirketinin poliçe limiti dahilinde davacının %20 sürekli iş göremezliği, 120 gün geçici iş göremezliği ve 30 gün geçici bakıcıya muhtaçlığına yönelik hesap raporunun yerinde olduğu ,limiti aşan talebin reddi gerektiği, yine davacının talep ettiği rapor ücreti ve hastane evrak/mueyane giderlerinin de yargılama gideri kapsamında davalıdan alınması gerektiği" gerekçesiyle, başvurunun kısmen kabulü ile 319.315,50 TL sürekli iş göremezlik, 7.255,00 TL geçici iş göremezlik ve 2.029,50 TL geçici bakıcı gideri tazminatı toplamı olan 328.600,00 TL'nin 19.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İTİRAZ

A. İtiraz Yoluna Başvuranlar

Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İtiraz Hakem Heyetinin 09.05.2021 tarih 2021/İHK-8848 sayılı kararı ile; "...başvuruda sunulu maluliyet raporunun kararda benimsenmesinde hata yapılmadığı, ancak zararın TRH 2010 Yaşan Tablosu ve %1.8 teknik faiz esasına göre belirlenmesi gerektiğinden heyetlerince yeniden hesap raporu alındığı, alınan raporda uyuşamazlık yargılaması aşamasında alınan hesap raporundan daha düşük tazminat çıktığından davalının usulü kazanılmış hakları korunarak ve davacının itiraz aşamasında verdiği ıslah dilekçesine göre karar verildiği, davalı vekili dosya kapsamında müterafik kusur ve hatır taşıması ile ilgili somut delil ortaya koyamadığından indirim yapılmadığı, davacı lehine tam vekalet ücreti takdirinde davacı lehine tam vekalet ücreti takdirinde hata yapılmadığı" gerekçesi ile davalı vekilinin itirazının kısmen kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılarak yeniden karar oluşturulmasına, başvurunun kısmen kabulü ile 255.492,57 TL sürekli iş göremezlik, 7.255,00 TL geçici iş göremezlik ve 2.029,50 TL geçici bakıcı gideri tazminatı toplamı olan 264.777,07 TL'nin 19.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. İtiraz Hakem Heyetinin kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Daire'nin 04.04.2023 tarih ve 2023/2429 Esas 2023/4880 Karar sayılı ilamı ile; "1- Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı ve davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;

a- Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.

Somut olayda davacı tarafından hakeme başvuru sırasında dosyaya sunulan 24.08.2020 tarihli Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Kurulu raporunda, davacının davaya konu trafik kazasından kaynaklı olarak travma sonrası stres bozukluğuna dayalı maluliyetinin %20 olduğu belirtilmiştir.Raporda kaza tarihinde yürülrükte olan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ve ekindeki cetvellerin esas alınması yerindedir, ancak travma sonrası stres bozukluğunun davacının bakiye ömrü boyunca aynı oranda devam edip etmeyeceği hususunda bir tespit yapılmamıştır. Hakem Heyetince yetersiz olan işbu rapora göre karar verilmiştir.

Bu durumda,davacının kazadan kaynaklı olarak , maluliyetinin tespiti için tüm tedavi evraklarının getirtilip değerlendirmek(eskik varsa tamamlanarak) üzere içerisinde psikiyatri uzmanının da bulunduğu bilirkişi heyetinden (ATK İhtisas Kurulu'ndan ya da üniversitelerin adli tıp bölümünden) kaza tarihinde yürürlükte olan Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ve ekindeki cetvellere uygun şekilde, kazadan sonra oluştuğu belirtilen "travma sonrası stres bozukluğu" nedeniyle davacıda kalıcı maluliyet bulunup bulunmadığı ve varsa oranının ne olduğu, maluliyetinin davacının bakiye ömrü boyunca aynı oranda devam edip etmeyeceği hususlarında bizzat muayenesi de yapılarak ayrıntılı, gerekçeli,kaza ile illiyet bağı kuran , denetime elverişli bir rapor alınarak (temyiz eden davalının usuli kazanılmış hakları da gözetilmek suretiyle) karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

b- Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK m. 54'te özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun mal varlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.

Davacının doğum tarihi 07.08.2002 olup kaza tarihinde 18 yaşını doldurmamıştır. Hükme esas alınan maluliyet raporunda kazadaki yaralanması nedeniyle iyileşme süresi 120 gün olarak saptanmış; yargılama sırasında alınan hesap raporu ile 7.255,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olduğu belirlenmiş, davacı bedel artırım dilekçesi ile bu miktarı da talep etmiş ve Hakemce davacının geçici iş göremezlik talebinin kabulü ile 7.255,00 TL'ye hükmedilmiştir.Ancak dosya kapsamında dava dilekçesindeki beyanda davacı ...'nin öğrenci olduğu belirtilmiştir. Bu durumda kazanç getiren herhangi bir işte çalıştığına dair bir iddiası ile sunduğu somut neden ve delil bulunmadığından ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğinden; davacı çocuk için hesaplanan geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmemesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

c- Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK'nın 43 üncü (6098 sayılı TBK’nın 51 inci) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ayrıca hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi, indirim yapacak ise de Dairemizin uygulamalarına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapması gerekmektedir.

Somut olayda davalı vekili cevap dilekçesi ile olayda hatır taşıması olduğunu savunmuştur.İtiraz Hakem Heyetince hatır savunmasının ispat edilmediği gerekçesi ile davalının itirazı reddedilmiştir.Ancak varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir.

Zira dosya kapsamından davacının yolcu olduğu aracın sürücüsü ile arkadaş oldukları birlikte seyehat ederken kazanın meydana geldiği anlaşılmıştır.

O halde, sigortalı araçta yolcu olduğu ve sürücü ile arkadaş olduğu sabit olan davacının taşınması için bir bedel ödediğinin, davacı yanca iddia ve ispat edilmediği; anılan konudaki ispat yükünün davacıda olduğu; davacının taşıma karşılığında sürücü arkadaşına bir ücret ödemesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğu hususları dikkate alınarak, davalı ... şirketinin hatır taşıması savunmasına itibar edilmesi, 6098 sayılı TBK md. 51 gereği tazminattan makul oranda, hakkaniyete uygun (Dairemiz uygulamaları ile % 20) indirim yapılmak suretiyle, davalı ... şirketinin sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm tesisi doğru olmamıştır.

3- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;

Uyuşmazlık Hakem yargılaması aşamasında alınan hesap raporunda davacının zararı PMF 1931 Yaşam Tablosu ve progresif rant tekniğine göre 319.315,50 TL sürekli iş göremezlik, 7.255,00 TL geçici iş göremezlik, 2.029,50TL geçici bakıcı gideri hesap edilmiştir.Davacı vekili rapora itiraz etmeyerek dava değerini 10.02.2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile 320.766,50 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 7.255,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 2.558,40 TL geçici bakıcı gideri tazminatı, 1.200,00 TL adli tıp rapor masrafı, 1.011,71 TL ve 180,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 332.442,71 TL olarak artırmıştır. Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kısmen kabulü ile 319.315,50 TL sürekli iş göremezlik, 7.255,00 TL geçici iş göremezlik ve 2.029,50TL geçici bakıcı gideri tazminatı toplamı olan 328.600,00 TL'nin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekili karara itiraz etmemiştir. Davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem yargılamasında alınan hesap raporundaki TRH 2010 Yaşam Tablosu ve % 1.8 teknik faiz esasına göre tespit edilen rapora itibar edilerek davalı vekilinin itirazlarının kısmen kabulüne Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına yeniden karar oluşturulmasına, başvurunun kısmen kabulü ile 255.492,57 TL sürekli iş göremezlik, 7.255,00 TL geçici iş göremezlik ve 2.029,50TL geçici bakıcı gideri tazminatı toplamı olan 264.777,07 TL'nin 19.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Ancak varılan sonuç hatalıdır.

Anayasa Mahkemesi'nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile KTK'nun 90 ıncı maddesindeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir" bölümündeki "bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan yapılması gereklidir ki, Uyuşmazlık Hakem Heyetince , hükme esas alınan hesap raporunda PMF 1931 Yaşam Tablosu ve progresif rant tekniğine göre zarar tespiti yapılmış olup davacı vekilinin bu rapora göre bedel artırım talebinde bulunduğu ve Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına da itiraz etmediği gözetildiğinde davacının talebiyle bağlı kalınarak PMF 1931 Yaşam Tablosu progresif rant usulüne göre belirlenen zarara karar verilmesi gerekir.

O halde, İtiraz Hakem Heyetince yukarıda 2/a numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının varsa maluliyetinin tespiti sonrasında, hesap bilirkişinden PMF 1931Yaşam Tablosu ve progresif rant tekniğine göre ek rapor alınarak, davalının usulü kazanılmış hakları korunarak (maluliyet oranı ve işlemiş/ işleyecek dönem için UHH'de alınan rapor tarihi verilerine göre) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. " gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İtiraz Hakem Heyetince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, Uyuşmazlık Hakem Heyeti ve bozma öncesinde verilen İtiraz Hakem Heyeti kararlarının her ikisinin de kaldırılmasına, yeniden karar oluşturulmasına başvurunun kısmen kabulüne 256.613,20 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ve 1.623,60 TL geçici bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 258.236,80 TL tazminatın 19.09.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 7.255,00 TL geçici iş göremezlik talebinin reddine, fazlaya ilişkin 64.559,20 TL talebin hatır taşıması indirimi nedeniyle reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; usulüne uygun başvuru yapılmadığını, davacının müterafik kusurlu olduğunu, maluliyeti kabul etmediklerini, davacı lehine fazla vekalet ücreti takdir edildiğini ve kararın bozulması gerektiğini belirterek temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davalı ... tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun uğradığı zarar nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri ve adli rapor gideri talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 51, 52 ve 54 üncü maddeleri, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 85, 89, 90 ve 91 inci maddeleri

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,22.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.