"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2024/1399 Dİ-2024/1387
İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 10.03.2020 tarihinde davalıya zorunlu trafik sigortası ile sigortalı aracın karıştığı kazada, araçta yolcu olan davacının yaralandığını, sigorta şirketine yapılan başvurudan sonuç alamadıklarını, belirsiz alacak olarak açtıkları davada, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik sürekli iş göremezlik tazminatı için 40.100,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında dava değerini 161.500,00 TL olarak artırmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak olarak açılamayacağını, zamanaşımına uğradığını, başvuru şartının yerine getirilmediğini, olayda hatır taşıması olduğunu, davacının müterafik kusurlu olduğunu, sunulan maluliyet raporunun yönetmeliğe uygun olmadığını, dava tarihinden faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. UYUŞMAZLIK HAKEM HEYETİ KARARI
Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının maluliyetini yöntemince tespit eden başvuruda sunulu rapora göre %32 oranında vücut fonksiyon kaybı olduğu, TRH 2010 Yaşam Tablosu ile %1,8 teknik faiz esasına göre hesaplama yapan bilirkişi raporunun yerinde olduğu gerekçesiyle başvurunun kısmen kabulü ile 115.382,83 TL maddi tazminatın 25.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İTİRAZ
Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince taraf vekillerinin itirazının reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
İtiraz Hakem Heyetinin kararının süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 31.10.2023 tarihli, 2023/7591 Esas 2023/11583 Karar sayılı ilamıyla; " 1. Davacı vekilinin temyiz itirazının incelenmesinde; Trafik kazasında tazminat hesabında esas alınan bakiye ömür daha önceki yıllarda Fransa'dan alınan 1931 tarihli "PMF" cetvellerine göre saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi'nin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı verilen "Ulusal Mortalite Tablosu" hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu'na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Davacının hak kazanabileceği tazminatın hesaplanması için alınan ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından da karara esas kabul edilen aktüer raporunda; 01.06.2015 tarihli ZMSS Genel Şartları dahilinde, TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre ve %1,8 teknik faiz uygulanarak, tazminat hesabı yapılmıştır. Tazminat hesaplamasında, yeni ZMSSGŞ ve ekindeki cetvellere göre hesaplama yapılmış ise de, Anayasa Mahkemesi'nin 17.07.2020 tarih-2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; Karayolları Trafik Kanunu'nun 90 ıncı maddesindeki "Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir" bölümündeki "Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda" ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan ve Yargıtay uygulamaları ile kabul edilen progresif rant yöntemi kullanılarak yapılması gereklidir ki İtiraz Hakem Heyeti tarafından esas alınan rapor bu yönüyle de yeterli bir rapor değildir. Şu halde, Hakem Heyetince, TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi ve % 1,8 teknik faiz uygulanmadan tazminatın hesaplanması; bilinmeyen/işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için % 10 artırılıp %10 iskonto edilmesi yöntemi kullanılarak yeniden bilirkişi raporu alınıp oluşacak sonuca ve talep miktarına göre karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru olmamıştır.2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; a-Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, davadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmış olmasına, olayda hatır taşımasının bulunmamasına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. b-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 tarihi ile 01.06.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihi ile 20.02.2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Somut olayda Hakem Heyetince hükme esas alınan Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı'nın 10.11.2020 tarihli raporunda alternatifli yönetmeliklere göre değerlendirme yapılmış, kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri ve ekindeki cetvellere göre davacının kazadan kaynaklı olarak "sağ gözde optik atrofiik ve sol gözde görme kaybına bağlı özür oranının %32" olduğu rapor edilmiştir. Hakem Heyetince davacının %32 maluliyeti esas alınarak karar verilmiştir. Her ne kadar raporda kaza tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri ve ekindeki certveller kullanılmış ise de raporu düzenleyen heyetin içinde maluliyetin kapsamına göre göz doktorunun olmadığı anlaşılmıştır. Bu hali ile rapor yetersiz olup hükme esas alınması hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle; davacının kazadaki yaralanmasına ilişkin olup da dosya kapsamında yer almayan tüm tedavi belgelerinin toplanması; daha sonra, içerisinde göz doktoru uzman bilirkişinin de bulunduğu en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından, kaza ile illiyet bağı kuracak şekilde Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri ve ekindeki cetvellere göre davacının maluliyetini belirleyen denetime elverişli bir rapor alınması ve oluşacak sonuca göre (davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.c-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (AAÜT) 17/2 nci maddesi ise "Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, bu Tarife'nin ikinci kısmının ikinci bölümünde Asliye Mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifen'in üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine bu Tarife'ye göre hesaplanan ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, bu Tarife'nin ikinci kısmının ikinci bölümünde Asliye Mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez." şeklinde düzenlenmiştir.Bu durumda Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 üncü maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 13 ve 17 nci maddeleri gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi ve İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin bu yöne ilişkin itirazının reddi doğru görülmemiş, kararın bozulmasını gerektirmiştir." gerekçeleriyle karar bozulmuştur.
B. İtiraz Hakem Heyetince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İtiraz Hakem Heyetinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının itirazının kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın kabulü ile 410.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 25.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; kararın hatalı olduğunu, maluliyet raporunu kabul etmediklerini, ikinci kez ıslah yapılamayacağını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) Poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı trafik kazası sonucu yaralanıp malul kalan davacı yolcunun uğradığı zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan İtiraz Hakem Heyeti kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın mahkemeye gönderilmesine,25.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.