"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/423 E. - 2021/83 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davacı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nce esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Aşağıda açıklanan gerekçelerle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'nin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/423 Esas ve 2021/83 Karar sayılı kararının incelenmesinde,
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arazi niteliğindeki Yuvacık Köyü 106 ada 145 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Kıymet takdirinde belirlenen ve ilk karar ile davalı tarafa ödenmesine karar verilen bedele 21.07.2019 tarihinden ilk karar tarihine, fark bedele ise son karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerekirken, faiz başlangıç tarihi hatalı gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmayı gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (3) nolu bendinin hükümden tamamen çıkartılmasına yerine (İdarenin kıymet takdirinde belirlediği bedel olan 196.462,50-TL’ye 21.07.2019 tarihinden ilk karar tarihi olan 15.09.2020 tarihine, fark bedel 52.547,17-TL’ye ise 21.07.2019 tarihinden son karar tarihi olan 11.02.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine ) cümlesinin yazılmasına,
Hükmün böylece HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.