Logo

5. Hukuk Dairesi2021/5815 E. 2022/4638 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, hükümdeki eksiklikler ve yanlışlıklar nedeniyle davacı idare ve davalılar tarafından yapılan temyiz başvurusu.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu maliklerinden birinin davalı gösterilmemesi, bir davalı payı üzerindeki takyidatların bedelden düşülmemesi, davacı idarenin harçtan muaf tutulması ve AİHM ile Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda vekalet ücretine hükmedilmemesi hususları gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ve davalı ... vd. vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davacı idare ve davalı ... vd. vekillerince temyiz edilmiştir.

Arazi niteliğindeki Pendik İlçesi, Kurna Köyü, 101 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

1)Tapu maliklerinden Erol Özalp davalı olmadığı halde, onun payını da kapsayacak şekilde hüküm kurulması,

2) Davalı ... payı üzerindeki takyidatların, payına düşen bedel üzerine yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi;

3) Davacı idare harçtan muaf olmadığı halde, muaf olduğu kabul edilerek harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi,

Doğru olmadığı gibi;

4) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesi'nin 2016/9364 başvuru numaralı,

01.06.2019 gün, 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak, davanın niteliği gereği davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden;

Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;

a) (1) numaralı bendinde yer alan (tespitine) kelimelerinden sonra gelecek şekilde (Davalılar payına isabet eden 659.008,67 TL’nin davalılara tapu kaydındaki payları oranında ödenmesine, davacı idare tarafından fazla depo edilen 211.824,45 TL’nin bankadan çekilmesine kadar işlemiş nemaları ile davacı idareye iadesine) cümlesinin yazılmasına,

b) (3) numaralı bendin çıkartılmasına, yerine (Alınması gereken 44.40 TL karar ve ilam harcının davacı idareden alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,) cümlesinin yazılmasına,

c) Ayrı bir bent olarak; (Davalı ... payı üzerindeki takyidatların, payına düşen bedel üzerine yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına,

d) (5) numaralı fıkrasının hükümden çıkartılmasına,

Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, 15/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.