"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava dilekçesinde, davalı aleyhine ödenmeyen 2 nolu site aidat bedeli sebebiyle ...İcra Müdürlüğünün 2014/290 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, ancak davalının takibe itiraz ederek takibin durdurulmasına neden olduğunu, davalının aylık ne kadar site aidatı ödeyeceğinin genel kurul kararında açıkça yazılı olduğunu genel kurul toplantılarına asaleten veya vekaleten katıldıklarında aidat ödeme yükümlülüklerini bilmediklerini iddia edemeyeceklerinden site aidat bedellerinin ödenmemesi nedeniyle bu davanın açılması gerektiğini belirterek haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve asıl alacak miktarı üzerinden %20 inkar tazminatına hükmedilmesi istenilmiştir.
Mahkemece yetkili icra dairesinde usulüne uygun icra takibi bulunmadığından ve geçersiz takibe dayalı olarak itirazın iptali davası açılamayacağından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki tapu kaydının incelenmesinden; kat mülkiyeti kurulu anataşınmazın ... ili, ...ilçesinde bulunduğu anlaşılmakla, mahkemece uyuşmazlık konusu bedelin kooperatif aidatı değil, site ortak gider bedeli olduğu sonucuna varılmış ve bu konuda özel yetki kuralı bulunmadığından genel yetki kuralı uyarınca davalı borçlunun yerleşim yeri icra dairelerinin yetkili olduğu kanaatiyle davanın icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle reddine karar verilmiştir. Oysa ki; Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi uyarınca, bu Kanunun uygulanmasından kaynaklanan davalarda, üzerinde kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulu anataşınmazın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. Bu maddeye göre, görülen dava taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmasa da, üzerinde kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulu ana taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi yetkili olacaktır. Açıklanan özel hüküm kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan emredici niteliktedir. Anılan yetki, Yargıtay uygulamalarıyla da kesin yetki olarak kabul edilmektedir. Bilindiği üzere, kesin yetki, kamu düzeni ile ilgili olduğu gibi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-ç maddesi uyarınca dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında istek olmaksızın gözetilir. Belirtilen yetkinin kesin yetki niteliğinde olmasına göre; dava konusu ana taşınmazın "Sapanca" ilçesi sınırlarında olduğu, dolayısı ile ...Mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğu anlaşılmakla, işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 21/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.