"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada İzmir 8. Asliye Hukuk ile Küçükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, alacak istemine ilişkindir.
İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayalı olarak açılmış olup, bu tür davalar için özel yetkili bir mahkeme belirlenmediğinden, dolayısıyla, davaya bakmakta HMK’nın 6. maddesine göre davalının ikametgahı mahkemesi yetkili olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir.
Küçükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın taraflar arasındaki 18/08/2017 tarihli "protokol" başlıklı sözleşmeden kaynaklandığı, HMK'nın 10. maddesi gereğince sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davanın para borcuna ilişkin olduğu değerlendirildiğinde alacaklı davacının yerleşim yeri mahkemesi olan İzmir mahkemelerinde de açılabileceği, davacının bu hususta seçimlik hakkını kullandığı ve davayı İzmir mahkemelerinde açtığı gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir.
6100 sayılı HMK'nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı Kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca BK'nın 73. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 89.) maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir.
6100 sayılı HMK'nın "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesinde; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz" hükmü yer almaktadır.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalıya geçer.
Somut olayda, davacı tarafından davalıya karşı alacak istemine ilişkin davanın İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı, davalı tarafın usulüne uygun ve süresinde yetki itirazında bulunulduğu ayrıca davacının ikametgahının "Buca/İzmir" olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının ikametgahının "Buca/İzmir" olduğundan ve davacı tercih hakkını bu yönde kullandığından, uyuşmazlığınİzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince; İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.