Logo

5. Hukuk Dairesi2021/8774 E. 2021/13120 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, mahkeme kararının hatalı olduğu iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: İlk kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden ilk kararda tespit edilen bedelin davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu, bozma öncesi belirlenen kamulaştırma bedelinin kararı temyiz etmeyen davalılara ödenmesi gerektiği, objektif değer arttırıcı unsurun davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu, ilk kararla hükmedilen faizin hesaplanmasında hata yapıldığı ve Anayasa Mahkemesi'nin 7139 sayılı Kanun'un ilgili maddesini iptal eden kararının gözetilmemesi nedeniyle bozma kararı verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak karar verilmiş hüküm; davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.

Arazi niteliğindeki Çukuryurt köyü 171 ada 4 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik görülmediği gibi, üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı düşülerek ve ağaçlara ise yaş, cins ve verim durumlarına göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

1- İlk kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden ilk kararda tespit edilen bedelin davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu, bozma öncesinde belirlenen kamulaştırma bedelinin,kararı temyiz etmeyen davalılara paylarına isabet eden miktar kadar ödenmesine, bozma sonrası belirlenen kamulaştırma bedelinin ise ilk kararı temyiz eden davalı ...'un payına isabet eden miktar kadar ödenmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması,

2- Bozma öncesi verilen kararda objektif değer arttırıcı unsur oranı için bozma yapılmadığından bu hususun davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gözetilmeden, bozma sonrasında daha yüksek objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre fazla bedel tespiti,

3- İlk karar ile davalılara ödenmesine karar verilen 123.343,05 TL bedele 25.04.2014 tarihinden ilk karar tarihi olan 23.03.2015 tarihine kadar yasal faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,

Doğru olmadığı gibi;

4- Anayasa Mahkemesi'nin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunu'nun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden,

Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 11/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.