Logo

5. Hukuk Dairesi2021/8964 E. 2022/2822 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kalan taşınmaz bedeli davasında, davanın hukuki nitelendirilmesi ve davalı idarenin doğru tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın taşınmaza kamulaştırmasız el atma değil, orman tahdit sınırı içinde kalmasından kaynaklanan zararın tazmini niteliğinde olduğu ve bu nedenle davalı olarak Hazine'nin davaya dahil edilmesi gerektiği, davalı ... yönünden ise pasif husumet yokluğu bulunduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kalan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/78 Esas - 2020/466 Karar sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -

Asıl ve birleştirilen davalar, kesinleşen orman tahdit sınırları içerisinde kalan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

İlk derece mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kabulüne ilişkin verilen karara karşı, davalı idare vekilince yapılan istinaf başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair verilen karar, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.

Aşağıda açıklanan gerekçelerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/78 Esas - 2020/466 Karar sayılı kararının incelenmesinde;

6100 sayılı HMK’nın 33. maddesi gereğince; maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir.

Her ne kadar davacılar tarafından dava konusu taşınmazın ... tarafından yapılan ve kesinleşen orman kadastro çalışmaları sonucu Payamlı Devlet Ormanı sınırları içerisinde kaldığı ve taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı belirtilerek bedelinin davalı ...'nden tahsili isteminde bulunulmuşsa da; dosyadaki bilgi ve belgelere göre dava, mülkiyeti davacılara ait taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırı içinde kalması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.

4721 sayılı TMK'nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007.maddesinde “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder.” hükmü yer almakta olup, 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi gereğince açılacak davalarda, zarardan Hazine sorumludur.

Bu itibarla; davanın açıklanan niteliğine göre; Hazine davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanıp, savunma ve delilleri sorulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre, davalı ... yönünden ise pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,

Davalı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/78 - 2020/466 E/K. sayılı hükmünün bozmanın niteliğine göre sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, 22/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.