Logo

5. Hukuk Dairesi2021/9486 E. 2022/3312 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin geç ödenmesi nedeniyle açılan munzam zarar ve faiz davasında, faiz hesaplamasının ve yasal dayanağının doğru olup olmadığı ile vekalet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükmedilen faizin, ilk karar tarihi ile bozma sonrası verilen karar tarihi arasındaki fark bedeline de işletilmesi, faize faiz yürütülmesi ve kamulaştırma bedeli davası niteliğine rağmen maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı görülerek hüküm bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin geç ödenmesine dayalı munzam zarar ve faiz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesine dayalı munzam zarar ve faiz istemine ilişkindir.

Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak munzam zarar talebinin reddine, faiz talebinin ise kısmen kabulüne ilişkin hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan 2009/451, 2009/452, 2009/453, 2009/454, 2009/455, 2009/456 Esas sayılı kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin dava dosyalarında; mahkemece verilen 26.12.2003 tarihli ilk kararda, dava konusu taşınmazların m² birim fiyatının 75,00 TL belirlenmek suretiyle kamulaştırma bedelinin tespit edildiği, bozma kararı üzerine yapılan yargılamalar sonrası ise 9.04.2008 tarihinde verilen karar ile, taşınmazların m² fiyatının 80,00 TL olarak belirlenmek suretiyle hüküm kurulduğu, bu kararların da temyizi üzerine 30.04.2010 tarihinde verilen son karar ile dava konusu taşınmazların m² fiyatının 200,00 TL kabulü ile kamulaştırma bedelinin tespit edildiği ve hükümlerin kesinleştiği anlaşılmıştır.

Hükme esas alınan 10.06.2015 tarihli faiz alacağının hesaplanmasına ilişkin bilirkişi kurulu raporunda; dava konusu taşınmazlar için hesaplanan 200,00 TL m² birim fiyatı ile 80,00 TL m² fiyatı arasında oluşan fark bedel doğrultusunda hesaplanan bakiye kamulaştırma bedellerine 29.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Yasa'nın 6. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine eklenen hüküm uyarınca dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından,14.01.2003 tarihinden 30.04.2010 tarihine kadar yasal faiz yürütülmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

1) Dava konusu taşınmazların mahkemece verilen ilk kararda belirlenen 75,00-TL m² birim fiyatı üzerinden hesaplanan kamulaştırma bedellerine 14.01.2003 tarihinden ilk karar tarihi 26.12.2003 tarihine kadar, bozma kararı üzerine yapılan yargılamalar sonrası ise belirlenen 80,00 TL/m² birim fiyatı üzerinden tespit edilen kamulaştırma bedeli ile 75,00 TL m² birim fiyatı üzerinden hesaplanan ve ilk kararla belirlenen kamulaştırma bedelleri arasında oluşan fark bedellere ise 14.01.2003 tarihinden 9.04.2008 tarihine kadar faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken 26.12.2003 tarihine kadar faiz işletilmesine karar verilmesi,

2) 3095 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca faize faiz yürütülemeyeceği düşünülmeden, hükmedilen bedele dava tarihinden faiz işletilmesi,

3) Dava; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesinde düzenlenen kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasına ilişkin olduğundan maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,

Doğru görülmemiştir.

Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.