"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ile davalı kayyum vekillerince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili ile davalı kayyım vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;
1- Yapılan incelemede; davalının tapu kaydında ...ağa oğlu ... olarak kayıtlı bulunan isminin düzeltilmesi için davacı idare vekiline yetki verildiği, bu kapsamda açılan dava sonucunda Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/1234 E. - 2015/1982 K. sayılı kararı ile dava konusu Ankara İli, Altındağ İlçesi, İzzettin Mahallesi, 19963 ada, 2 parsel sayılı taşınmazda malik ...'nin soyadının Sezertan olarak düzeltilmesine ve bu şekilde tapuya tesciline karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek 17.05.2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; davalı Osmanağa oğlu ...'nin, Tevfik Sezertan isimli şahıs olduğu ve dosyadaki bilgi ve belgelere göre dava tarihinden önce vefat ettiği gözetildiğinde mirasçılarının tespit edilerek davaya dahil edilip taraf teşkilinin sağlanmasından sonra davanın esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği düşünülmeksizin yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesi,
2- Kayyım kendisini vekille temsil ettirdiğinden lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare ile davalı kayyım vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile bozma nedenine göre sair hususlar incelenmeksizin hükmün HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı Kayyum ve davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 16/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.