Logo

5. Hukuk Dairesi2021/9973 E. 2022/4923 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedeli tespiti ve irtifak hakkı tesisi davasında, bedelin tespitinde tüm taşınmazın mı yoksa imar planı içinde kalan kısmın mı dikkate alınacağı, faiz işletilecek bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve idare lehine vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma bedelinin hesabında taşınmazın tamamının göz önünde bulundurulması, faizin ilk karar tarihi esas alınarak hesaplanması ve AİHM ve AYM kararları gözetilerek idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti ve irtifak hakkı tesisine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare ve bir kısım davalı vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı karşılığının tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare ve bir kısım davalı vekillerince temyiz edilmiştir.

Davacı idare ve bir kısım davalı vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir. Şöyle ki;

1-) Dava konusu 144 ada, 8 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün tapu kaydında 5.101,72 m² olarak gözüktüğü dikkate alındığında, taşınmazdan geçen irtifak hakkının taşınmazın tamamında neden olacağı değer düşüklüğünün hesaplanması gerekirken, irtifak hakkının neden olacağı değer düşüklüğü hesaplamasının 5.101,72 m² yerine, yasal olmayan şekilde taşınmazın imar planı içinde kalan 3.168,51 m²’lik kısmı üzerinden hesaplanması,

Kabule göre de;

2-) Bozma ilamı sonrası tespit edilen bedel, mahkemece ilk kararla hükmedilen bedelin altında olduğundan tespit edilen bedelden, acele el koyma kararı ile tespit edilen bedelin mahsubu sonrası kalan bedele ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde infazda tereddüde yol açacak şekilde hüküm kurulması,

3-) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesi’nin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün ve 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,

Doğru görülmemiştir.

Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare ve bir kısım davalı vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, davacı idare ve bir kısım davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, 21/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.