Logo

5. Hukuk Dairesi2022/10149 E. 2023/1078 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve faiz işletilmesi gereken miktar uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmaz kıyaslaması, resmi birim fiyatlar ve yıpranma payı gibi hususlar gözetilerek hesaplanan kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, ancak fark bedel üzerinden işletilen faiz miktarında maddi hata bulunduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf talebi üzerine İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunu kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi kararında davalı ... dışındaki davalılar yönünden kararın kesin olduğu belirtilmiş ise de 15.04.2022 tarihli ve 31810 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 24.02.2022 tarihli ve 2021/34 Esas, 2022/21 Karar sayılı kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 341 inci maddesinin ikinci fıkrasının bilinen cümlesinin "Kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin" davalar yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği gözetildiğinde, temyiz kanun yoluna başvurulabilen kararları düzenleyen 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi içinde aynı hususun uygulanması gerektiğinden;

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararın kesin olduğuna ilişkin kısmını kaldırılmasına karar verildikten sonra; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1792 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kamulaştırma kararının dayanağının bulunmadığını, idari yargıda kamulaştırma kararının dayanağını oluştururan 1/1000 ve 1/5000 ölçekli planların iptali ve yürütmenin durdurulması talepli dava açtıklarını davanın bekletici mesele yapılmasını, kabule göre de dava konusu taşınmaz ve üzerindeki bina ve muhtesatların ayrı ayrı tespiti ile rayiç bedellerinin takdiri ve takdir edilecek bedele dava tarihinden 4 aylık sürenin bitiş tarihinden itibaren amme alacaklarına uygulanan en yüksek faizi yürütülmesinin talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin; idarenin Kıymet Takdir Komisyonu tarafından belirlenen kısmının hükmün kesinleşmesi beklenmeksizin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; tespit edilen arsa metrekaresine itirazlarının bulunmadığını, yapı sınıfının hatalı alındığını, kamulaştırma bedeli için hükmedilen faizin ayrıca belirtilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan rapor ile yargılama sırasında alınan diğer raporlar arasındaki çelişki giderilmeden bedel tespit edildiğini, hükme esas alının rapordaki emsal seçimi ve karşılaştırmasının hatalı alındığını, bedelin düşük hesaplandığını, yapının tamamının yapı sınıfının resmi verilere göre 3 üncü sınıf B grubu olduğunun kabulü gerektiği gibi, yapı için takdir edilen bedelin kıymet takdirinin de altına düşmesinin haksız olduğunu, arta kalan kısım tevhid ile yapılaşacağından takdir edilen değer azalış oranının az olduğunu bakiye kamulaştırma bedelinin mirasçılara ödenmesi için bankaya müzekkere yazılması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak zeminine; resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek yapıya değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın emsal metrekare rayiç değerinin doğru orantılı olduğu, taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümün yüzölçümü ve geometrik durumuna göre belirlenen değer azalış oranının yerinde olduğu, mahkemece iade kararına uyulduğu, taşınmazın bilirkişi raporunda belirlenen niteliğine göre kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu ne var ki ilk hükümle ödenmesine karar verilen 481.769,49 TL için ilk karar tarihine kadar, bakiye 95.537,75 TL için ise istinaf karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerektiğinden bahisle düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebebleri tekrar etmiş olup ayrıca istinaf tarihine kadar faiz işletilen bedelde maddi hata yapıldığını ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebebleri tekrarlayarak temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ve 11 inci ve 12 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak zeminine, üzerindeki binaya resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı da düşülerek ve kamulaştırmadan arta kalan kısmın yüzölçümü, geometrik durumu göz önünde bulundurulduğunda %35 oranında değer kaybı olduğunun kabulü ile aynı kamulaştırma kapsamında dava konusu taşınmaza yakın taşınmaz için Dairemiz denetiminden geçen metrekare birim fiyatı ile uyumlu olarak değer biçilmesi ve adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın kamulaştırılan kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerden davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Bölge Adliye Mahkemesi kararında davalılara ödenmeyen fark bedel için istinaf tarihine kadar faiz işletilmesine karar verilmesi doğru ise de fark bedelin hatalı yazılması bozmayı gerektirir

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (B) numaralı bendinin "2 inci" paragrafında yazılı ''95.537,75 TL'' sayısının çıkartılmasına, yerine ''54.393.02" sayısının yazılmak suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.