"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Kahramanmaraş ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 155 ada 47 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın acele el koyma ve kıymet takdir raporlarında değerinin çok düşük belirlendiğini, yakın konumda olan taşınmazlara daha yüksek değerler tespit edildiğini, arsa olarak değerlendirilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın acele el koyma ve kıymet takdir raporlarında değerinin çok düşük belirlendiğini, yakın konumda olan taşınmazlara daha yüksek değerler tespit edildiği, arsa olarak değerlendirilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davacı taraftan tahsil edilerek davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza piyasa değerinin üzerinde bedel takdir edildiği, dava konusu taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerektiği, bilirkişi raporunda esas alınan emsalin kanunun aradığı şartlara uygun olmadığı, davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
2.Davalılar ... ve diğerleri vekili istinaf dilekçesinde özetle; emsal karşılaştırmasının eksik ve kanuna uygun yapılmadığı, dava konusu taşınmazın değerinin çok düşük tespit edildiği, aynı bölgede yer alan taşınmazlar için çok farklı değerler tespit edildiği ileri sürülmüştür.
3.Davalılar ... ve diğerleri vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporun yasa ve vatandaşın menfaatlerine aykırı olarak düzenlendiği, belirlenen değerin gerçeği yansıtmayıp hakkaniyete aykırı olduğu, birden fazla emsal incelenmeden değer tespiti yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
4.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen bedelin taşınmazın konumu itibariyle oldukça düşük olduğu, aynı kapsamda değer tespiti yapılan taşınmazlar için belirlenen m² değerlerinin dikkate alınması gerektiği ileri sürülmüştür.
5.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; emsal satış dava konusu taşınmaza denk olmadığı gibi değerinin tam ve doğru tespiti noktasında yeterli olmadığı, dava konusu taşınmazla aynı bölgedeki taşınmazlara farklı değerler tespit edildiği ileri sürülmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, tespit edilen kamulaştırma bedelinin adil ve hakkaniyete uygun olduğu, davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine dair mahkeme kararının usûl ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ve bir kısım davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza piyasa değerinin üzerinde bedel takdir edildiği, dava konusu taşınmazın arazi olarak değerlendirilmesi gerektiği, bilirkişi raporunda esas alınan emsalin kanunun aradığı şartlara uygun olmadığı, davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
2.Davalı ... ve diğerleri vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükme esas alınan raporun yasa ve vatandaşın menfaatlerine aykırı olarak düzenlendiği, belirlenen değerin gerçeği yansıtmayıp hakkaniyete aykırı olduğu, birden fazla emsal incelenmeden değer tespiti yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
3.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; emsal satışın dava konusu taşınmaza denk olmadığı gibi değerinin tam ve doğru tespiti noktasında yeterli olmadığı, dava konusu taşınmazla aynı bölgedeki taşınmazlara farklı değerler tespit edildiği ileri sürülmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı idare ve bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Dava konusu taşınmazın değeri tespit edilirken öncelikle arsa mı yoksa arazi mi olduğunun belirlenmesi gerekir. Taşınmazın değerlendirme tarihi olan 06.03.2020 tarihinde 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde olup olmadığı, değilse belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunup bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ve etrafının meskun mahal olup olmadığı, en yakın yerleşim birimlerine, kamu kurum ve kuruluşlarına olan uzaklığının ne olduğu hususları Belediye Başkanlığından sorulup, alınacak yazı cevabına göre, taşınmazın vasfı belirlendikten sonra taşınmazın niteliğine göre oluşturulacak bilirkişi eşliğinde mahallinde yapılacak keşifte;
3. Arsa olduğunun tespiti halinde, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca taşınmazın bedelinin değerlendirme gününden önceki yakın tarihte yapılan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir. Bu durumda, taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi için, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak denetime elverişli rapor sonucuna göre hüküm kurulması,
4.Tarım arazisi olduğunun belirlenmesi halinde ise 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca; o yörede mutad olarak ekilen münavebeli ürünleri ve münavebeye alınan ürünlerin dekar başına verim miktarları Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğünden, değerlendirme tarihi olan 2020 yılı dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg satış fiyatlarının da ilgili resmi kuruluşlardan sorulmasından sonra taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirine göre bedel tespiti, gerekirken, eksik inceleme ile açıklanan hususlarda değerlendirme yapılmadan taşınmaza değer biçen rapor doğrultusunda yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalı ... ve ...'dan peşin alınan temyiz harçlarının istek hâlinde iadesine,
Dosyayı kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,11.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.