"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalının maliki olduğu bağımsız bölümde mevcut anagayrimenkulün mimari projesine aykırı imalat ile bağımsız bölümüne fazladan alan kazandırdığı ve ayrıca anagayrimenkulun otopark kısmından sığınak, kapıcı-kazan dairesi olmak üzere bir çok ortak alanında mimari projeye aykırı tadilatların bulunduğundan tüm bu aykırılıkların eski hale getirilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıların kötüniyetli davrandıkları ve davalı tarafça yapının mevcut haliyle kullanıldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinin dava konusu taşınmazda 7 No.lu bağımsız bölümün müşterek malikleri olduğunu, İstanbul Anadolu 18. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/115 D.İş No.lu dosyasında projeye aykırılıkların tespit edildiğini, mahkeme aşamasında alınan bilirkişi raporlarında da bu hususların tespit edildiğini, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, aynı yere ilişkin başka davacılar tarafından açılan davada davanın kabulüne karar verildiğini, dava konusu tek olduğunda davalılar lehine tek vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan imalatların yargılama aşamasında hangi davalı tarafından hangi ortak alana ne gibi müdahale yapıldığının somutlaştırılmadığı gibi, yargılama safhasında alınan bilirkişi ek raporlarında, projesinde çöp bacaları bitişiğinde yer alan kısımların daire alanlarına katılmadığı, bu alanların tesisat bacaları olarak kullanıldığı, bilirkişi tarafından tespit edilen diğer bir kısım projeye aykırılıkların tüm kat maliklerini etkileyecek şekilde lehlerine olduğu gibi aleyhlerine de olduğu, proje aykırılıklarının kimin tarafından yapıldığının tespit edilemediği, böylece mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın eksik inceleme neticesinde verildiğini, müvekkillerinin dava konusu taşınmazda 7 No.lu bağımsız bölümün müşterek malikleri olduğunu, İstanbul Anadolu 18. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/115 D.İş No.lu dosyasında projeye aykırılıkların tespit edildiğini, mahkeme aşamasında alınan bilirkişi raporlarında da bu hususların tespit edildiğini, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, aynı yere ilişkin başka davacılar tarafından açılan davada davanın kabulüne karar verildiğini, dava konusu tek olduğunda davalılar lehine tek vekâlet ücreti verilmesi gerektiğini, istinaf taleplerinin incelenmediğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların kat maliki oldukları ana gayrimenkulde mimari projeye aykırı imalatların eski hale getirilmesi ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) "Anagayrimenkulün bakımı, korunması ve zarardan sorumluluk" kenar başlıklı 19 uncu maddesi şöyledir:
"Kat malikleri, anagayrimenkulün bakımına ve mimarı durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar.
(Değişik ikinci fıkra: 14.11.2007-5711/8 md.) Kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler, değişik renkte dış badana veya boya yaptıramaz. Ancak, ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun anayapıya veya bağımsız bir bölüme veya bölümlere zarar verdiğinin ve acilen onarılması gerektiğinin veya anayapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmiş olması halinde, bu onarım ve güçlendirmenin projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması konusunda kat maliklerinin rızası aranmaz. Kat maliki kendi bağımsız bölümünde anayapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile anayapıya zarar vermeyecek onarım, tesis ve değişiklik yapılabilir.
Her kat maliki anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur.
"
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2 Davacı taleplerinin anataşınmazın ortak alanlarına ilişkin müdahalenin önlenmesi ve anagayrimenkulün mimari projesine aykırılıkların giderilmesi olduğu anlaşılmaktadır.
3. Davacıların ana gayrimenkulün ortak alanında ve ilk inşası sırasında yapılan aykırılıkların giderilmesi için yönetici, yönetici yoksa davacılara yetki verilerek eski hale getirilmesi talebi olmadığı, davacıların talebinin davanın ortak alana müdahalesinin men'i olduğu gözetildiğinde ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.