Logo

5. Hukuk Dairesi2022/10621 E. 2023/4280 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti ve tapu kaydının terkini davasında, tespit edilen kamulaştırma bedelinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza net gelir yöntemi ile değer biçilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak davacı idare tarafından depo edilen bedelin mahsubu sonucu fazla yatırılan miktarın hükümde hatalı gösterilmesi nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 234 ada 36 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz başında yapılacak keşif esnasında özellikle bölgedeki sulu tarım arazilerinden yılda iki kez ürün alındığının tespit edileceğini gerçekçi olmaktan uzak veriler yerine uzman bilirkişinin arazinin yapısına, önemine, köyde yetiştirilen ürünlere ve bunlara ilişkin gerçek verim miktarları ile ürünlerin gerçek piyasa değerleri esas alınarak taşınmazın değerinin belirlenmesi gerektiğini, yapı ve eserlerin de niteliklerine göre gerçek değerleri üzerinden hesaplanmasını talep ettiğini, ayrıca ekonomik anlamda çiftçinin tamamen toprağa bağlı oluşu, tarım arazilerinin azlığı ve nitelikleri dikkate alındığında yöreye uygun kapitalizasyon değerinin tespiti ile hesaplamanın buna göre yapılması gerektiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare lehine terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ve davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının tespitinde değerlendirilen unsurların mükerrer olarak objektif değer artış oranının tayininde de dikkate alındığını, taşınmazın objektif değer artışı uygulanmasını gerektiren bir özelliğinin bulunmadığını, karar kesinleştiğinde davalıya ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilen bedele bankaca faiz ödemesi yapıldığı halde, ayrıca faiz hükmü kurulmasının hukuka aykırı olduğunu ve müvekkili idarenin harçlardan muaf olduğunu, taşınmazın kamulaştırma bedelinin yüksek hesap edildiğini ileri sürmüştür.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Diyarbakır İl Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin sonradan İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verileri baz alınmadan kurum lehine düzenlendiğini, bu veri cetveline istinaden taşınmaz bedelinin hesaplandığını bilirkişi raporuna esas alınan dosya içerisinde yer alan il ve ilçe veri cetveli arasındaki aşırı farka rağmen bu çelişkinin giderilmesi için gerekli yazışmalar yapılmadan hüküm kurulduğunu Kulp ilçesinde tek yıla özgü ekimi yapılmayan dane mısırın aynı yıl içinde ikinci ürün olarak belirtilmiş olmasına karşın bu hususun araştırılmadan dane mısırın üç yıllık münavebe planı ile tek yıllık ürün olarak hesaplandığını, kabul etmemekle birlikte tek yıllık ürün olarak kabulü halinde bile yan ürününün hesaplamada dikkate alınmadığını,Yargıtay kararlarının aksine ilçe verileri dikkate alınmaksızın il tarafından hatalı şekilde hazırlanan verilerin hesaplamaya konu edildiğini, taşınmazın bulunduğu ilçe ve köydeki tarım arazisinin azlığı, köy merkezinde oluşu gibi sebeplerle objektif değer artışı uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza dava tarihinde geçerli olan resmi veri listesi esas alınarak, yöre koşullarına uygun münavebe ürünleri seçilmek, sulu arazi için % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanmak suretiyle net gelir yöntemine göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik olmadığından taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu ve 11 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 234 ada 36 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazın sulama kaynağı ve yeterliliği hükme esas alınan bilirkişi raporunda açıklanmıştır.

4. Dava konusu taşınmazların hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.

5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

6. Davacı idare vekilince 13.07.2017 tarihli banka dekontu ile 35.636,92 TL depo edilmiş olmasına rağmen fazla depo edilen bedelin miktarının hükümde hatalı gösterilmesi doğru görülmemiştir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı tarafın temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine "Davacı kurum tarafından depo edilen 35.636,92 TL bedelden, kamulaştırma bedeli olan 19.856,44 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 15.780,48 TL bedelin, davalılar tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalılardan hisseleri oranında alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine," ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.