"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili ve bir kısım davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili, davalılar ... vd. vekili, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili, davalılar ... vd. vekili, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde tapuya kayıtlı 224 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı idarenin yapmış olduğu değer tespit çalışmasında 2015 yılı verileri baz alınarak hesaplanma yapıldığını, oysaki dava 2016 yılında açıldığından 2016 yılı verileri baz alınarak değer tespiti yapılması gerektiğini, dava konusu taşınmazda var olan ağaçların eksik ve yaşlarının yanlış tespit edildiğini, dava konusu taşınmazın olduğu bölgede bu taşınmazın sulanması amacıyla damlama sulama sistemi kurulmasına rağmen davacı idare tarafından hesaplama yapılırken bunların hiçbirinin hesaba katılmadığını, yörede ipek böceği koza üretiminin yapılmakta olduğunu ve dut ağaçlarının bu özelliğide dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, dut ağaçlarının yaşları çok küçük hesap edilmiş ve sayı olarak da çok az sayıda dut ağacının hesaba katıldığını, davacı idarece yapılan hesaplamada uygulanan kapitalizasyon faiz oranının en az %3 ve %4 olması gerektiğini, objektif değer artışının uygulanması gerektiğini, taşınmaz için hesaplanan değere doğrudan gelir desteği ödemelerinin de eklenmesi gerektiğini beyan etmiştir.
2. Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara hisseleri oranında ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle davacı idare lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili, davalılar ... vd. vekili, davalı ... vekili ve davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda kullanılan ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin Tarım ve Orman Bakanlığının Tarımsal Maliyet Sistemi (TAMSİS) veri tabanında yer almayan denetimden geçmemiş veriler olması nedeniyle mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu, bu veriler ortalama değerleri içermediğinden yapılan hesaplama ile kamulaştırma bedelinin taşınmaz değerinden daha fazla hesaplandığını, 2016 yılı ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin geriye dönük son 5 yılın verilerinin ortalama üç kat üzerinde olduğunu, dava konusu taşınmaz büyük bir arazi olduğundan tamamında sebze ürünlerinin üretilmesi mümkün olmadığı gibi 500 metre kareden büyük arazilerde sebze münavebesinin uygulanabilmesi için hal faturalarının bulunması gerektiğini, taşınmazın kuru tarla vasfında olduğunu, bağ, badem ve dut gibi ürünler için sulu ve kuru olmak üzere iki farklı maliyet cetveli oluşturulması gerekirken bu yönde herhangi bir ayrıma gidilmediğini, net gelir analizinde esas alınan verimlerde en az son üç ya da beş yılın ortalamasının alınması gerektiğini, kapitalizasyon faiz oranının %8 alınması gerektiğini, kamu yararı kararının son ilân tarihindeki uydu fotoğraflarında görülmeyen ürün ve mütemmim cüzler için bilirkişilerce hesaplama yapıldığını, taşınmaz üzerindeki omca henüz verime yatma döneminde olduğundan verim verme yaşına gelmeyen ağaçların değerlendirilmesinde kullanılan maliyet yönteminin kullanılması gerektiğini, yapı bedellerinin yüksek olduğunu, dava konusu taşınmazın tamamı ekili olmadığı hâlde tamamının bağ ve bahçe olarak kabul edilmesinin bilimsel verilere ve mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu belirtmiştir.
2. Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararının tebliğ edilmediğini, itiraz ve talepleriyle birlikte belgelerini sunma imkânlarının kısıtlandığını, üretim masraflarının brüt gelirinin 1/3'ünü aşacak şekilde hesap edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, üst seviyede verim esas alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, tütün ekiminin ve ipek böcekçiliği üretiminin bölgede yaygın olduğundan kamulaştırma bedeli hesaplanırken bu hususun göz önüne alınması gerektiğini, hesaplama yapılırken mısır ürünün münavebe planına alınması hatalı olduğu gibi mısır ürünün samanının hesaplamaya dahil edilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaz kapama meyve bahçesi vasfında olmasına rağmen bilirkişilerce hükme esas alınan raporda bulunan metre kare birim bedelinin maktu ağaç bedelinden düşük olduğunu, ağaçların kütük değerinin ayrı hesap edilip sulu arazi hesabına eklenmesi gerektiğini, İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin dosya içerisinde bulunan tarımsal ürünlere ilişkin veri cetvelindeki çelişki giderilip il ve ilçe verilerinin ortalaması alınarak kamulaştırma bedelinin hesaplanması gerektiğini, TAMSİS verileri kurumun talebi ile hazırlanan ve ilçe verileri alınmaksızın bilimsel verilerden uzak hazırlandığını, TAMSİS verilerinin davanın açılmasından ve keşiflerin yapılmış olmasından çok sonrasına ait 23.08.2017 tarihinde oluşturulduğunu, öncesinde buna ilişkin herhangi bir veri tabanının oluşturulmadığını ve keşiften sonraki bir tarihte oluşturulan verilerin baz alınmasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın özellikleri dikkate alınarak en az %50 objektif değer artışı uygulanması gerektiğini belirtmiştir.
3. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararının tebliğ edilmediğinden savunma hakkının kısıtlandığını, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının dikkate alınmadan karar verildiğini, ... ilçesindeki arazilerin veriminin çok yüksek olduğunu, dava konusu taşınmazda tütün ve ipek böceği yetiştiriciliği yapıldığını, ... İlçe Tarım Müdürlüğü birim fiyatının geçerli olması gerektiğini, bağ verilerinin susuz bağ yerine sulu bağ olarak hesaplanmasını, İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin dosya içerisinde bulunan tarımsal ürünlere ilişkin veri cetvelindeki çelişkinin giderilmesini, domates yetiştiriciliğinin de olduğunun dikkate alınmasını ve objektif değer artışı uygulanması gerektiğini beyan etmiştir.
4. Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararının tebliğ edilmediğinden savunma hakkının kısıtlandığını, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının dikkate alınmadan karar verildiğini, İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin dosya içerisinde bulunan tarımsal ürünlere ilişkin veri cetvellerindeki çelişkilerin giderilmesi gerektiğini hâlen il ilçe verileri arasında büyük farklıklıklar var ise il ve ilçe verilerinin ortalaması alınarak kamulaştırma bedelinin hesaplanması gerektiğini, ilgili veri cetvelinde cevize ilişkin verilerin kurumun kendi verileri ile verim, birim fiyatı ve maliyetlerle ciddi çelişkiler taşıyor olması ve bu çelişkili verilerle hesaplama yapılmış olmasının hatalı olduğunu, ... ilçesi bağ ve ceviz verim miktarında il ortalamasının üstünde olduğunu, dava konusu taşınmazın özellikleri dikkate alınarak en az %50 objektif değer artışı uygulanması gerektiğini belirtmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın kapama bahçe niteliği taşıdığı, taşınmazın sulu vasfına ve Yargıtay içtihatlarına uygun olarak kapitalizasyon faiz oranı da %4 olarak uygulanmak suretiyle 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir yöntemine göre değer biçilerek dava tarihi itibarıyla davaya konu taşınmazın sonuç metrekare birim değerinin 50,32 TL olarak tespit edilmesinin yerinde olduğu değerlendirilerek dava konusu taşınmaz zemin bedeline usulünce değer biçilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmeyerek istinaf başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili, davalılar ... vd. vekili, davalı ... vekili ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle ayrıca karar tarihi olan 2022 tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan tarifeye göre vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken 2019 yılında yürürlükte bulunan tarifeye göre vekâlet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
4. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre objektif değer artışı uygulanmaması uygun görülmüştür.
4. Dava konusu taşınmaz üzerinde yapı bulunmadığı tespit edilmiştir.
5. Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı verdiği dikkate alınarak İlk Derece Mahkemesince karar tarihi itibarıyla avukatlık vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmüştür.
6. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalılar ... vd. vekilinin, davalı ... vekilinin ve davalı ...'nin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
7. Davacı idare tarafından fazla depo edilen bedelin miktarının hatalı gösterilmesi ve fazla depo edilen bedelin iadesine ilişkin hükümde hata olması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılar ... ve diğerleri vekilinin, davalı ... vekilinin ve davalı ...'nin tüm, davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı idare vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinin tamamen hükümden çıkartılmasına, yerine "Davacı kurum tarafından depo edilen 339.760,86 TL bedelden, kamulaştırma bedeli olan 259.953,74 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 79.807,12 TL bedelin, davalılar tarafından bankadan çekilmiş ise varsa çekilme tarihine kadar işlemiş neması ile birlikte davalılardan hisseleri oranında alınarak davacı idareye verilmesine, bankadan çekilmemişse işlemiş neması ile birlikte davacı idareye iadesine" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.