Logo

5. Hukuk Dairesi2022/10728 E. 2023/1161 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının kamulaştırılan taşınmaza ilişkin geri alım hakkının bulunup bulunmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca, kamulaştırmanın kesinleşme tarihinden itibaren beş yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davanın bu süreden sonra açılmış olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 22 inci maddesine göre idarenin davacıya geri alım hakkını kullandırması, mümkün olmadığı takdirde geri alım hakkının kullandırılmaması nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; Elazığ İl İdare Kurulu'nun 12.01.1954 tarihinde almış olduğu karar üzerine ... köyünde üst soyu olan ..., ...'a ait parsel numaraları yazılı gayrimenkullerin ... Üniversitesi tesisleri yapılmak üzere istimlak edildiğini, henüz beş yıllık kanunî süre dolmadan söz konusu üniversitenin Erzurum'a yapıldığını ve kamulaştırma amacının ortadan kalktığını, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedeli ve faizi ödendikten sonra taşınmazların iadesine, bu talebinin kabul edilmemesi durumunda ise uzun yıllar boyunca kamulaştırmayla izlenen amaçlar doğrultusunda kullanılmadan elde tutulan taşınmazların, getireceği artı değerden haksız yere yoksun bırakıldıklarından belirlenecek artı değerin taraflarına ödenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; kamulaştırmanın idarelerince yapılmadığından davanın husumetten reddi gerektiğini, hak düşürücü süreler geçtiğinden davanın reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazların fiili ve hukukî durumu hakkında mahalli tespit tutanağı detaylı bir şekilde hazırlandığından davacının kamulaştırılan taşınmazların kamulaştırma amacı dışında kullanıldığı veya kamu yararının ortadan kalktığı yönündeki iddialarının asılsız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik araştırma ve yanlış anlaşılma sonucu davanın reddine karar verildiğini, mülkiyet hakkının idarenin keyfi uygulanmaları ile kısıtlanamayacağını, bu sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 2942 sayılı Kanun'un "Vazgeçme, İade ve Devir" kenar başlığını taşıyan ve 13.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun ile değiştirilen 22 nci maddesi ile "Kamulaştırmanın kesinleşmesinden sonra, taşınmaz malların kamulaştırma amacına veya kamu yararına yönelik herhangi bir ihtiyaca tahsisi lüzumu kalmaması hâlinde, keyfiyet idarece mal sahibi veya mirasçılarına 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre duyurulur...Bu madde hükümleri, kamulaştırmanın kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl geçmiş olması halinde uygulanmaz." hükmünün yer aldığı, Anayasa Mahkemesinin 14.05.2015 tarihli ve 2014/177 Esas, 2015/49 Karar sayılı ve 11.06.2015 tarihinde yayımlanan kararı ile 6552 sayılı Kanun'un 101 inci maddesi ile eklenen geçici 9 uncu maddede yer alan 22 nci maddenin 1, 2 ve 3 üncü fıkra hükümleri iptal edilerek geçici 9 uncu maddenin "Bu maddeyi ihdas eden Kanun'la değiştirilen veya eklenen bu Kanun'un 23 üncü maddesinin üçüncü fıkrası hükmü; bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce gerçekleştirilen kamulaştırma işlemleri nedeniyle, kamulaştırılan taşınmaz malların eski malikleri veya mirasçıları tarafından bu taşınmaz malların geri alınması, bedel veya tazminat talebiyle açılan ve henüz kesinleşmeyen davalarda da uygulanır. Bu maddenin uygulanması nedeniyle reddedilen davaların yargılama giderleri davalı idare tarafından ödenir." olarak son şeklini aldığı, bu kapsamda hak düşürücü süreye ilişkin iptal hükmünün 11.09.2014 tarihinden önce açılan ve hâlen kesinleşmeyen davalar için geçerli olacağı, 11.09.2014 tarihinden sonra açılan davalarda ise 5 yıllık hak düşürücü süre şartının geçerli olduğu anlaşılmakla, iş bu davada dava tarihinin 11.07.2016 olduğu gözetildiğinde 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırılan dava konusu taşınmaza ilişkin olarak davacının geri alım hakkının bulunup bulunmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 22 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.