Logo

5. Hukuk Dairesi2022/10784 E. 2023/445 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ile bu hakkın davacı idare adına tescili davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin belirlediği bedelin ve ödeme şeklinin hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince kamulaştırma bedeli tespitinde usul ve yasaya uygun hareket edildiği, ancak hüküm fıkrasında farklı bir dosyada tespit edilen bedelin ödenmesine ve fazla depo edilen bedelin iadesine karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, bu husus düzeltilmek suretiyle karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı idare ile bir kısım davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... Mahallesi 197 parsel sayılı 13.200,00 m² miktarlı taşınmazın 2.499,59 m²lik kısmı için daimi irtifak hakkı bedelinin; 58,53 m²lik kısmı için direk yeri mülkiyetinin kamulaştırma bedelinin tespiti ile müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelden acele el koyma bedelinin mahsubu ile oluşan fark bedelin karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmek üzere bankada üçer aylık vadeli hesapta tutulmasına, dava konusu taşınmazın pilon yerinin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline, irtifak hakkının tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ile bir kısım davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın sulama durumu açıklanmadan soyut ifadelerle sulu arazi olarak değer biçildiğini, kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artış oranının belirlenmesinde aynı nedenlerin kullanıldığını, irtifak değer düşüklüğü oranının yüksek olduğunu, idarece düzenlenen kıymet takdir raporunda belirlenen bedel ile hükmedilen bedel arasında fahiş fark bulunduğunu, net gelir hesaplanırken ürün miktarları ve gelirleri fazla, giderleri ise düşük alınarak rayicinden daha yüksek hesaplanan kamulaştırma bedelinin haksız olduğunu ve davacı idare lehine de vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; verim miktarı resmi verim ortalamasının altında ürün giderleri ise yüksek alınarak kamulaştırma bedelinin düşük belirlendiğini, yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak karar verildiğini, aynı kamulaştırma kapsamında kamulaştırılan taşınmazlar için %200 oranında objektif değer artışı uygulandığını, emsallere göre değerin çok düşük tespit edildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kapama bağ niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca değer biçilmesinin yöntem itibarıyla doğru olduğunu, ancak taşınmazın ekonomik değer ifade eden ilk ürünü yaş üzüm olduğundan, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak 2019 yılı Yunusemre İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü yaş üzüm verisi getirtilerek, resen yapılan hesaplama sonucu tespit edilen metrekare birim fiyatına % 200 oranında objektif değer artışı uygulamak suretiyle hesaplanan kamulaştırma bedeli üzerinden, istinaf eden bir kısım davalıların payına düşen fark bedel bloke ettirilerek, 7139 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesiyle 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin değiştirilen sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesi, 27.11.2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğinden üçer aylık vadeli hesaba bloke edilen ve karar kesinleştiğinde ödenmesine karar verilen kamulaştırma bedelinin işlemiş nemalarıyla birlikte davalıya derhal ödenmesine karar verilmesine ilişkin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; müvekkil kurumun usulî kazanılmış hakkına riayet edilmediğini, kararın yalnızca kendileri tarafından istinaf edilmesine rağmen bu hususun gözardı edilerek kamulaştırma bedelinin yükseltildiğini, tespit edilen bedelin fahiş olduğunu, faize faiz işletilmesinin hatalı olduğunu ve lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kapama bağ niteliğindeki ... Mahallesi 197 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca 2019 yılı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerine göre hesaplanan net üzüm geliri esas alınarak değer biçilmesi, taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve enerji nakil hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirlenmek suretiyle pilon yeri bedeli ile irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesi yerindedir.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.

4. Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli ile acele el koyma dosyasında tespit edilen bedel arasındaki üçer aylık vadeli hesaba bloke edilen fark bedelin derhal ödenmesi doğrudur.

5. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.

6. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

8. Bölge Adliye Mahkemesince ödemeye ilişkin usulüne uygun olarak hüküm kurulduğu halde, devamında infazda tereddüt yaratacak şekilde dosya ile ilgisi bulunmayan farklı bir dosyada tespit edilen kamulaştırma bedelinin ödenmesi ve idarece fazla depo edilen bedelin iadesi yönünde karar verilmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (B) harfi ile gösterilen bendinin (5) numaralı alt bendinin tümüyle hükümden çıkartılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.