Logo

5. Hukuk Dairesi2022/10788 E. 2023/338 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idarenin sorumluluğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza gelir metodu ile değer biçilmesinin uygun olduğu, DSİ Genel Müdürlüğü'nün el atma eyleminden sorumlu olduğu ve hüküm fıkrasında taşınmazın açık adresinin yer almaması şekli bir eksiklik oluşturduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Yeniden Esas Hakkında Verilen Karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kemalpaşa1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik müdahalenin men'i ve eski hale getirme olmadığı takdirde tazminat davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili talebine ilişkin olarak davalı DSİ Genel Müdürlüğü yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı DSİ vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılan ... Çayının ıslahı çalışmaları sonucu taşınmazına fiilen el atıldığını, ... Organize Sanayi Bölgesine (KOSBİ) ait arıtma borularının da taşınmazından geçirildiğini belirterek müdahalinin men'i ve eski hale getirilmesi, olmadığı taktirde kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili idare yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, söz konusu çalışmanın KOSBİ tarafından yapıldığını belirtmiştir.

2. Dahili davalı ... Organize Sanayi Bölgesi vekili cevap dilekçesinde özetle; 20.02.2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2010/5 sayılı Genelge uyarınca DSİ Genel Müdürlüğünün onayı ile müvekkil kurum tarafından ıslah çalışmalarının yapıldığını, ayrıca müvekkil kurumunun doğrudan kamulaştırma yetkisinin bulunmadığını, müvekkili idare yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini gerektiğini belirtmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı DSİ Genel Müdürlüğü yönünden davanın kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili talebinin kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın değerinin çok altında bedel tespit edildiğini, ihbar olunan KOSBİ yararına vekalet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı DSİ vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayda ... Çayı'nın akışına göre sol sahilde KOSBİ tarafından atık su isale hattı ve bu yapıyı koruyan istinat duvarı yapıldığını, bu alanda, KOSBİ tarafından atık su isale hattı deplase etme çalışmaları devam ettiğini, bu nedenle dava konusu el atma eylemi KOSBİ tarafından gerçekleştirildiğini, raporda 2010 ve 2017 yıllarına ait uydu görüntülerinde ... Çayı yatağında değişme olduğunun belirtildiğini, ancak bu değişmenin doğal olarak mı yoksa müdahale ile mi gerçekleştiğinin anlaşılamadığını, eğer müdahale ile gerçekleşmişse dava konusu alanda herhangi bir çalışmalarının olmaması sebebiyle idarelerin sorumlu olmadığını, dere yatağının doğal olarak yer değişmesi durumunda ise idareye yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, ilk raporda el atılan kısmın değerinini 75.178,20 TL olarak tespit edildiğini, yapılan itiraz üzerine alınan ek raporda ise bu kısmın değerinin 70.930,63 TL olarak belirlendiğini, ek rapor dikkate alınmadan kök rapordaki bedele hükmedildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince karar başlığında KOSBİ ihbar olunan sıfatı altında gösterilmiş ise de; 17.10.2018 tarihli duruşma tutanağının incelenmesinde, davacı vekilince KOSBİ'nin davaya dahil edilmesinin talep edildiği, bu yönde ara kararı kurulduğu, 20.11.2018 tarihli davacı vekili dilekçesi ile idarenin davaya dahil edildiği anlaşıldığından, davacı vekilinin KOSBİ lehine vekalet ücreti verilmesine ilişkin itirazı yerinde görülmediğini, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmazın niteliği belirlenmeksizin piyasa araştırması sonucunda m² birim değerinin 60,00 TL olarak belirlendiği ve hüküm kurmaya elverişli olmadığından, cazibe ile dere yatağından sulanabilecek durumda olduğu kabul edilerek birinci yıl buğday ve sılajlık mısır, ikinci yıl salçalık domates münavebesi uygulanarak belirlenen net gelire %4 kapitalizasyon faiz ve %200 objektif değer artış oranı uygulanmak suretiyle m² birim değeri tespit edildiğini, davalı DSİ Genel Müdürlüğü harçtan muaf olduğundan harç alınmaması ve taşınmazın el atılan kısmının kalıcı olarak dere yatağı haline geldiği anlaşıldığından bu kısmın tapudan terkinine karar verilmesi gerektiğinden istinaf başvurularının kısmen kabulü ile hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi ilamında ihbar olunan KOSBİ lehine vekalet ücreti hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, vekalet ücreti yönünden kararın bozulmasını ileri sürmüştür.

2.Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde özetle; somut olayda ... Çayı'nın akışına göre sol sahilde KOSBİ tarafından atık su isale hattı ve bu yapıyı koruyan istinat duvarı yapıldığını, bu alanda, KOSBİ tarafından atık su isale hattı deplase etme çalışmaları devam ettiğini, bu nedenle dava konusu el atma eylemi KOSBİ tarafından gerçekleştirildiğini, raporda 2010 ve 2017 yıllarına ait uydu görüntülerinde ... Çayı yatağında değişme olduğunun belirtildiğini, ancak bu değişmenin doğal olarak mı yoksa müdahale ile mi gerçekleştiğinin anlaşılamadığını, eğer müdahale ile gerçekleşmişse dava konusu alanda herhangi bir çalışmalarının olmaması sebebiyle idarelerinin sorumlu olmadığını, dere yatağının doğal olarak yer değişmesi durumunda ise idareye yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunmadığını, ilk raporda el atılan kısmın değerinini 75.178,20 TL olarak tespit edildiğini, yapılan itiraz üzerine alınan ek raporda ise bu kısmın değerinin 70.930,63 TL olarak belirlendiğini, ek rapor dikkate alınmadan kök rapordaki bedele hükmedildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idareler arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki ... Mahallesi, 130 ada 14 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı DSİ Genel Müdürlüğünden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. İlk Derece Mahkemesince 17.10.2018 tarihli celsede KOSBİ dahili davalı olarak davaya dahil edildiğinden, husumetten ret kararı verilen KOSBİ lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde isabetsizlik bulunmamıştır.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı ve davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Hüküm fıkrasında dava konusu taşınmazın mahalle adı, ada ve parsel numaralarının gösterilmemesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı ve davalı DSİ Genel Müdürlüğü tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı ve davalı DSİ Genel Müdürlüğü tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (B) bendinin alt bendi olan (3) numaralı bendinin başına "Dava konusu İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 130 ada 14 parsel sayılı taşınmazın" ibaresi eklenmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.