Logo

5. Hukuk Dairesi2022/10806 E. 2023/111 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve hangi idareden tahsil edileceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza el atan idarenin tespitinde ve bedel belirlemede usul ve yasaya uygunluk gözetilerek, kararda yer alan ilçe isminin yazılmaması nedeniyle oluşan tereddüdün giderilmesi amacıyla karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun davalı idareler yönünden esastan reddine, davacı yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 41547 ada 5 parsel sayılı taşınmaza davalı idareler tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde el atıldığını, bu nedenle fiilen ve hukuken el atılan taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın imar planında bir kısmının yol bir kısmının da cami alanında kaldığını, sorumluluğun ilçe belediyesinde olduğunu, davacının taşınmazın ne şekilde kiraya verildiğini ispatlaması gerektiğini, el atma tarihinin belirlenmesi gerektiğini, faiz talebini de kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; görevli mahkemenin idarî yargı olduğunu, zamanaşımı definde bulunduğunu, imar planına göre taşınmazın kısmen yol, kısmen cami alanında kaldığını, bu yüzden Diyanet İşleri Başkanlığının davada taraf olması gerektiğini, taşınmazın uydu görüntüsünden bir kısmının yolda, bir kısmının da tel çitle ayrılarak Büyükşehir Belediyesinin Halk Ekmek fabrikasının bahçesi içerisinde kaldığını, husumetin kendisine yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden tazminat talebinin kabulü ile taşınmazın tamamının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ile fen bilirkişi raporunda A ve B harfi ile gösterilen kısımların yol olarak tapudan terkinine, C harfi ile gösterilen kısmın davalı ... Belediyesi adına tapuya tesciline, ecrimisil talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taşınmaz için belirlenen metrekare birim değerinin düşük olduğunu, davalı ... lehine vekâlet ücreti taktir edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

2.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın imar planında cami alanında kalan kısmından idarelerinin sorumlu olmadığını, emsalin uygun olmadığını ve kıyaslamanın afaki olduğunu, taşınmaza yüksek değer belirlenmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

3.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın cami alanında kalan kısmının Hazine adına tescil edilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin doğru olduğunu; dava konusu taşınmazın kısmen yol

kısmen de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığınca ekmek fabrikası olarak fiilen kullanıldığından bedelinin bu idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğini, ancak dava konusu taşınmaza değer biçmek için emsal alınan taşınmazın satış tarihinin 28.08.2014 tarihi olarak kabul edilerek yapılan hesaplama sonucu tespit edilen bedel üzerinden taleple bağlı kalınarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; cami alanında kalan kısmından Diyanet İşleri Başkanlığının sorumlu olduğu, sorumlu idarenin belirlenmesinde hata yapıldığını, emsal seçimin hatalı olduğunu, emsal karşılaştırmasının eksik ve hatalı olduğunu, tespit edilen bedelin gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin belirlenmesi ve bedelinin hangi idareden tahsil edileceğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Davacıların maliki olduğu arsa niteliğindeki taşınmaza davalı ... tarafından fiilen 20 metre genişliğinde yol ve halk ekmek fabrikası kullanılmak suretiyle fiilen el atıldığı anlaşılmakla, 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi doğru olduğu gibi, dava konusu taşınmazın bedelinin davalı ... Başkanlığından tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4.Dava konusu taşınmaz Çiğli ilçesinde bulunduğu halde, hükümde ilçe ismi yazılmayarak infazda tereddüt yaratılması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı idarenin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Davalı idarenin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin a,b,c alt bentlerinde yer alan "Büyük Çiğli Çiğli" ibaresinin ayrı ayrı çıkartılmasına, yerlerine ayrı ayrı "Çiğli ilçesi, Büyük Çiğli" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davalı ... Başkanlığından peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.