Logo

5. Hukuk Dairesi2022/10824 E. 2023/2871 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili davasında, el atma tarihinin tespiti ve taşınmaz bedelinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazların değerlendirilmesi ve dosyadaki cevabi yazılar ile aynı cadde üzerindeki diğer taşınmazlara ilişkin dava dosyalarında el atma tarihinin 04.11.1983 sonrası olarak kabul edilmiş olması gözetilerek, dava konusu taşınmaza da aynı tarihten sonra el atıldığının kabulüyle taşınmaz bedelinin hesaplanmasında ve nispi harç ile vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davalı idare yönünden esastan reddine, davacı yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu ... İlçesi, 1. ... Mahallesi 598 ada 22 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde fiilen bir kısmına yol olarak el atıldığını, bu nedenle taşınmazın el atılan kısmının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kadastral parsel olduğunu, bu parselin %45'ine kadar olan kısmının 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18 inci maddesine göre düzenleme ortaklık payı olarak ayrılacağından ve dava konusunda el atılan kısım dava konusu taşınmazın %45'ini geçmediğinden el koymanın değerlendirilemeyeceğini, söz konusu alanda yapılaşmanın tamamlandığını, bedelden indirim yapılması gerektiğini, dava konusu taşınmaza el atmanın 1983 yılından önce olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ve yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu edilen ve yolda kalan 89,50 m²lik kısım ifrazen 598 ada 32 parsel olduğu hâlde mahkemece 598 ada 32 parsel yerine, 598 ada 22 parseldeki tapu kaydının iptaline karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın metrekare birim değerinin benzer taşınmazlardan çok daha yüksek belirlendiğini, dava konusu taşınmazın olduğu bölgede imar uygulaması yapılmadığını, yapıldığı takdirde %45 oranında kamuya bedelsiz terk edileceğinden kamulaştırmasız el atmanın söz konusu olmayacağını, yolun 1972 yılında yapıldığını, yapılaşma tamamlandığı ve yolda kalan kısmın yapılaşmaya engel olmadığı dikkate alındığında objektif değer azalışı uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinde ve dava konusu taşınmaz kadastral parsel, emsal ise imar parseli olduğundan %45 düzenleme ortaklık payı kesilmesinde isabetsizlik görülmediği; ancak dava konusu 89,50 m² kısmın taşınmazdan ifraz edilip yol vasıflı 598 ada 32 parsel olarak tapuya tescil edilmiş olduğu anlaşıldığından, bu parselde bulunan davacı payının iptali yerine 598 ada 22 parsel sayılı taşınmazdaki payın iptaline hükmedilmesi doğru görülmediğinden hükmün tescil yönünden kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4.2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu İzmir ili, ... ilçesi, 1. ... Mahallesi 598 ada 32 (598 ada 22 parsel ifraz) parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve taşınmazın fiilen el atılan kısmının bedelinin davalı idareden tahsiline, dosya içerisindeki cevabî yazılar ile aynı caddeye cepheli bitişik taşınmazlara ilişkin dava dosyalarında taşınmazlara 04.11.1983 tarihinden sonra el atıldığının kabul edildiği gözetilerek; dava konusu taşınmaza da 04.11.1983 tarihinden sonra el atıldığının kabulü ile nispi harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesine isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı kalan harcın davalı idareden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.