"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alaşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı ... adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı idare ve davalı yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Manisa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 117 ada 42 parsel (ifraz öncesi 117 ada 11 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; idare tarafından belirlenen bedelin düşük olduğunu, gerçek değerin belirlenmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalı idareye ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; arta kalan kısımda değer azalışı olmadığı, kamulaştırma bedelin yüksek belirlendiğini, idare lehine vekalet ücreti taktir edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz vasfının arsa olarak nitelendirilmesi gerektiğini, taşınmazın konumu dikkate alındığında objektif değer artışı verilmesi gerektiğini, kamulaştırma bedelinin düşük belirlendiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, yapılan keşifteki beyan ve gözlemlere göre taşınmazın sulu arazi vasfında olduğu, yöre koşullarına uygun münavebe ürününün seçildiği ve sulu arazi için % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı uygulanmasının yerinde olduğu, ancak münavebe planında zeytin için belirlenen üretim gideri makul olduğu halde brüt gelirin 1/3'ü oranında üretim gideri alınmasının doğru olmadığı, taşınmazın yola cepheli olması dikkate alındığında % 5 oranında objektif değer artışı verilmesi gerektiği, kamulaştırma nedeniyle tren hattının taşınmazı üçe böldüğü gözönünde bulundurulduğunda taşınmazın geometrik yapısının bozulduğu, yola bağlantısının kesildiği bu nedenle % 30 oranında değer kaybı oluştuğu belirtilerek yeniden yapılan hesaplama sonucu kamulaştırma bedeli belirlenerek davalı tarafa ödenmesine ilişkin yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma bedelin yüksek belirlendiğini ileri sürmüştür.
2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; arta kalan kısımda değer azalış oranı ile objektif artış oranının düşük belirlendiğini ileri sürmüştür
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki Manisa İli, Alaşehir İlçesi, ... Mahallesi 117 ada 42 parsel (ifraz öncesi 117 ada 11 parsel) sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Dava konusu taşınmaza ilişkin keşif tutanağındaki mahkeme gözlemi ile beyanlar ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan açıklamalar uyarınca taşınmazın sulu arazi vasfında olduğu anlaşılmaktadır.
4. Münavebeye alınan ürünlerin değerlendirme yılına ait İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü resmi verilerinde sulu arazi koşullarına ait verim değerlerinin bulunduğu tespit edilmiştir.
5. Taşınmazın bulunduğu yer İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü resmi verilerinde belirtilen masraflarla ekonomik tarım yapılması mümkün olduğundan, resmi verilerdeki masrafların alınması doğrudur.
6. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüş kamulaştırma nedeniyle trafo hattının taşınmazı üçe böldüğü göz önünde bulundurulduğunda, taşınmazın geometrik yapısının bozulduğu yol ile bağlantısı kesildiğinden arta kalan kısım için takdir edilen değer azalışı oranı yerindedir.
7. Yukarıda yapılan açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı TCCD adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
8.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.