Logo

5. Hukuk Dairesi2022/10854 E. 2023/1031 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, hükme esas alınan bilirkişi raporuna itirazlar ve bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinin uygun olduğu, bedelin adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edildiği, ancak hüküm kısmında faiz bitiş tarihinin hatalı belirlendiği gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Manisa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 125 ada 23 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; acele kamulaştırma dosyasındaki bilirkişi raporunda tespit edilen değerin düşük olduğunu, kamulaştırma bedeli yasada belirtilen kıstaslara göre tespit edilmesi gerektiğini, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 18.12.2019 tarihli ve 2019/329 Esas, 2020/153 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 05.04.2021 tarihli ve 2021/972 Esas, 2021/996 Karar sayılı kararı ile davacı idarenin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; karar sonrası dosyaya sunulan 01.06.2021 tarihli banka dekontuna göre davacı idarenin karar tarihinden sonra depo kararını yerine getirdiği anlaşıldığından, usul ekonomisi de gözetilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; hükme esas alınan raporun denetime elverişli olmayıp eksik incelemeye dayalı olduğunu, kapitilizazyon faiz oranının düşük hesaplandığını, objektif değer artışının çok yüksek hesaplandığını, raporlar arasında çelişki olduğunu, kalan alan için değer azalışı hesaplanmasının hukuka aykırı olduğunu, kıymet taktir bedelinin çok üzerinde bedel belirlendiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde; bedelin düşük hesaplandığını, 2022 yılı verileri esas alınarak yeniden bedel belirlenmesi gerektiğini, faiz bitiş tarihinin hatalı belirlendiğini, 2019 yılı verilerine göre bedel belirlenmesinin enflasyon göze alındığında çok düşük kaldığını, taşınmazın arsa vasfında olduğunu, eksik incelemeye dayalı hatalı rapora göre hüküm kurulduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, arazi niteliğindeki Manisa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 125 ada 23 parsel sayılı dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi, üzerindeki kuyuya ve ağaçlara adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile idare adına tesciline karar verilmesi yerinde olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

3. Hüküm kısmında acele el koyma kararında belirlenen kamulaştırma bedeli ile tespit edilen kamulaştırma bedeli arasındaki fark bedelinin ikinci karar tarihi olan 17.05.2022 tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesi hatalıdır.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan “20.10.2020” ibaresinin çıkarılarak yerine “17.05.2022” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, istek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davalıya iadesine,13.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.