"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl ve birleştirilen davada yapılan yargılama sonunda mahkemece asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine hükmün onanmasına karar verilmiş, onama kararına karşı davalı idare vekili karar düzeltme talebinde bulunmuş ve karar düzeltme talebinin de reddine karar verilmesi üzerine hüküm 08.05.2019 tarihinde kesinleşmiştir.
Davalı idare vekili; 01.10.2019 tarihli tavzih dilekçesi ile; mahkemece hükme esas alınan 28.07.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 231,06 m²lik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı paylarının yol olarak terkinine karar verilmiş ise de fen bilirkişi raporundaki koordinatlar ile sayısallaşma sonucu oluşan koordinatlar uyumlu olmadığından koordinatlı krokiye göre işlem yapılabilmesi için hükmün tavzihini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 09.10.2020 tarihli ek karar ile tavzih isteminin kabulüne karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen 09.10.2020 tarihli ek kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
Dairemizce yapılan inceleme sonucu; kesinleşen mahkeme kararında 231,06 m²lik bölümün bedelinin tahsiline karar verildiği hâlde, tavzih kararı ile 215,98 m²lik kısmın terkinine karar verilmesinin doğru olmadığını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 305 inci maddesinde hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt yaratıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Yine 6100 sayılı Kanun'un 305 inci maddesinin ikinci bendine göre de "Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." hükümleri göz önünde bulundurulduğunda, kesinleşen hükmün esasını değiştirecek şekilde karar verilmesi mümkün olmadığından, mahkemece davalı idare vekilinin tavzih talebinin reddi yerine tavzih talebinin kabulüne karar verilmesi doğru bulunmadığından 09.10.2020 tarihli ek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.05.2022 tarihli ek karar ile bozma kararına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen 17.05.2022 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
Temyiz istemi, kesinleşen kararın tavzihi isteminin reddine yönelik İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.05.2022 tarihli ek kararına ilişkindir.
6100 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin ikinci fıkrası gözetildiğinde hükmü değiştirecek şekilde tavzih kararı verilmesinin usul ve yasaya uygun olmayacağı anlaşıldığından tavzih talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Mahkemesince verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu ek kararın onanması gerekir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Mahkemece verilen 17.05.2022 tarihli ek kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı harcın istenildiğinde davalı idareye iadesine, 21.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.