"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare ile davalılar ... vd. vekilleri ile davalı ... ve davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili, davalılar ... vd. vekili ile davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 217 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... vd. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kurumun yapmış olduğu değer tespit çalışmasında 2015 yılı verileri baz alınarak hesaplanma yapıldığını, oysaki iş bu davanın 2016 yılında açılmakla 2016 yılı verileri baz alınarak değer tespiti yapılması gerektiğini, davacı kurumun müvekkillinin taşınmazında var olan ağaçları eksik ve yaşlarını yanlış tespit ettiklerini, dava konusu taşınmazın bulunduğu yörenin el değmemiş bakir bir yöre olduğunu, burada yetişen ürünlerin tamamen doğal ürünler olduğunu, bu yönüyle organik tarıma çok uygun olduğunu, müvekkillerinin taşınmazının olduğu bölgede bu taşınmazın sulanması amacıyla yaklaşık 1.000 metrelik boru düşendiğini, taşınmaza damlama sistemleri kurulduğunu, davacı kurumun hesaplama yaparken bunların hiçbirini hesaba katmadığını, davacı kurumca yapılan hesaplamada uygulanan kapitalizasyon faiz oranının 0,06 olarak hesaplandığını, bu yöredeki taşınmaz için kapitalizasyon faiz oranın en az 0,03 ve 0,04 olması gerektiğini, takdir edileceği üzere kırsal kesimde yaşayan insanları bu yöreye bağlayan en önemli ve belki de yegane bağının tarlası olduğunu belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare, davalılar ... vd. vekilleri ile davalı ... ve ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının %8 alınması gerektiğini, uydu fotoğrafında görülmeyen ürün ve mütemmim cüzler için hesaplama yapıldığını, 2016 yılı Kulp ilçesi verilerinin mevzuata aykırı tesis edilen veriler olduğunu, böylelikle taşınmaza fazla kamulaştırma bedeli tespit edildiğini ileri sürmüştür.
2. Davalılar ... vd. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay içtihatlarına göre üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünü geçemeyeceğini, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin uygulamalarına göre mısır hesabı yapılırken yan ürün olarak mısır samanının da eklenmesi gerektiğini, köyün boşaltılması sonrasında tütün ekimi yapılmasa da önceki yıllarda tütün üretimi yapıldığını, Yeşilce mezraasında münavebesi yaygın olarak yapılan ürünler arasında ... köyü için mısır ürününün münavebe ürünü olarak belirlenmediğini, İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin dosya içerisinde bulunan tarımsal ürünlere ilişkin veri cetvelindeki çelişki giderilerek hesaplama yapılması gerektiğini, hesaplama yapılırken taşınmazın bulunduğu yerde eskiden beri çok yaygın olarak yapına ipek böcekçiliği üretimi yapıldığının dikkate alınmadığını, objektif değer artışının uygulanması gerektiğini, TAMSİS verilerine göre hesaplama yapılmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
3. Davalı Abdülmenaf İnci istinaf dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin bozma kararının tarafına tebliğ edilmediğini, bilirkişi raporuna karşı yapmış olduğu itirazlarının kabul edilmediğini, köyün boşaltılması sonrasında tütün ekimi yapılmasa da önceki yıllarda tütün üretimi yapıldığını, Yeşilce mezraasında münavebesi yaygın olarak yapılan ürünler arasında ... köyü için mısır ürününün münavebe ürünü olarak belirlenmediğini, İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin dosya içerisinde bulunan tarımsal ürünlere ilişkin veri cetvelindeki çelişki giderilerek hesaplama yapılması gerektiğini, hesaplama yapılırken taşınmazın bulunduğu yerde eskiden beri çok yaygın olarak yapılan ipek böcekçiliği üretimi yapıldığının dikkate alınmadığını, objektif değer artışının uygulanması gerektiğini, TAMSİS verilerine göre hesaplama yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin uygulamalarına göre mısır hesabı yapılırken yan ürün olarak mısır samanının da eklenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
4. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesinin bozma kararının tarafına tebliğ edilmediğini, sulama için yapılan masrafların dikkate alınmadığını, taşınmazda tütün üretimi ve ipek böcekçiliği üretiminin, güvenlik nedeniyle köyün boşaltılmasından dolayı devam ettirilemediğini, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yerine İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinin kullanılması gerektiğini, taşınmaz sulu olduğu hâlde susuz bağ verilerine göre değerlendirme yapıldığını, İl ve İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerinin dosya içerisinde bulunan tarımsal ürünlere ilişkin veri cetvelindeki çelişki giderilerek hesaplama yapılması gerektiğini, arazi üzerinde özel domates yetiştiriciliği yapıldığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, ancak hükmün idare tarafından fazla depo edilen bölümüne ilişkin kısım hatalı bulunarak, hükmün bu yönden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare ile davalılar ... vd. ve davalı ... vekilleri ile davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının tespitinde değerlendirilen unsurların mükerrer olarak objektif değer artış oranının tayininde de dikkate alındığını, taşınmazın objektif değer artışı uygulanmasını gerektiren bir özelliğinin bulunmadığını, karar kesinleştiğinde davalıya ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilen bedele bankaca faiz ödemesi yapıldığı hâlde ayrıca faiz hükmü kurulmasının hukuka aykırı olduğunu ve müvekkili idarenin harçlardan muaf olduğu hâlde aleyhine istinaf başvuru harcına hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Davalılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarının yanı sıra vekâlet ücretinin Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz başvurusunda bulunmuştur.
3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını ileri sürerek temyiz başvurusunda bulunmuştur.
4. Davalı Abdülmenaf İnci temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını ileri sürerek temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesi ve 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 217 ada 1 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
3. Münavebeye alınan ürünlerin değerlendirme yılına ait resmî verilerinde sulu arazi koşullarına ait verim değerlerinin bulunduğu ve aynı münavebe planının aynı yöreden gelen Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda da uygulandığı tespit edilmiştir.
4. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı uygun görülmüştür.
5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; tarafların aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
6. Davacı idare vekilince 09.10.2017 tarihli banka dekontu ile 30.868,62 TL depo edilmiş olmasına rağmen fazla depo edilen bedelin miktarının hükümde hatalı gösterilmesi,
7. Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, önceki tarifeye göre vekâlet ücreti belirlenmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare, davalılar ... vd., davalı ... ve davalı ...'nin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı ve davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının,
a) (B) harfi ile gösterilen bendindeki 3 üncü alt bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine "Davacı kurum tarafından depo edilen 30.868,62 TL bedelden, kamulaştırma bedeli olan 23.590,14 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 7.278,48 TL bedelin, davalılar tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalılardan hissesi oranında alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine," ibaresinin yazılması,
b) (8) numaralı bendinde yer alan ''2.725,00'' sayısının hükümden çıkartılmasına, yerine ''5.100,00'' sayısının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davalılardan peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.