"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptal tescil ve kamulaştırma bedelinin iadesi istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; müvekkiline ait İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 12424 parsel 11 No.lu bağımsız bölümün davalı ... Belediyesi tarafından kamulaştırılmasına karar verildiğini, Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/150 Esas, 2015/110 Karar sayılı kararı ile kamulaştırıldığını, kamulaştırmanın dayanağı imar planlarının Danıştay 6. Dairesinin 2016/3227 Esas, 2018/5353 Karar, 2016/2379 Esas, 2018/5354 Karar, 2015/4845 Esas, 2018/5352 Karar ve 2015/4901 Esas, 2018/5351 Karar sayılı kararları ile iptal edildiğini, kararların kesinleştiğini, kamulaştırmanın yasal gerekçesinin ortadan kalktığını belirterek taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, kamulaştırma bedelinin davalı idareye iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19.02.2019 tarihli ve 2018/588 Esas, 2019/128 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2021 tarihli ve 2021/144 Esas, 2021/415 Karar sayılı kararıyla; davacı vekilinin kararı istinaf etmesinin nedeninin vekâlet ücretine ilişkin olduğu, vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmiş olup davacı vekilinin ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce feragat ettiklerinden vekâlet ücretinin de tarifede belirlenenin yarısı kadar olması gerektiğini iddia ettiği; ancak gerek duruşma zaptı, gerek dosyadaki evraklar ve Mahkemenin gerekçeli kararı okunduğunda davacının davadan feragat ettiğine dair herhangi bir tespitin bulunmadığı ve dosyada da buna ilişkin bir belgenin bulunmadığı görüldüğünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde; davacı vekilinin istinaf dilekçesinde maddi hata yaptığı Bölge Adliye Mahkemesince sadece vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunun değerlendirildiği, davanın esasına dair istinaf istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilemediği; hal böyle olunca Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Kanun'un 359 uncu maddesine uygun hüküm sonucu oluşturulamadığı; kararın da kesin olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacının asıl istinaf talebi değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle sair yönler incelenmeksizin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak; davacı vekilinin maddi hata yaptığının belirtilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuş ise de davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesine hitaben maddi hata yaptığını belirten ve buna göre yeni istinaf nedenlerini bildiren bir dilekçesinin dosyada bulunmadığı, 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesine göre istinaf incelemesinin istinaf dilekçesindeki nedenlerle sınırlı olarak yapıldığı, davacı vekilinin süresinde verdiği istinaf dilekçesindeki istinaf nedenlerinin dosya içeriğine uymadığı, bununla birlikte Yargıtay bozma ilamına uyulduğundan, davacı vekilinin temyiz dilekçesindeki temyiz nedenlerinin istinaf nedeni olduğunun kabulünün gerektiği, buna göre; davacı vekilinin temyiz dilekçesinde belirttiği İdare Mahkemesi ve Danıştay kararları incelendiğinde davacı ...'un davacılar arasında bulunmadığı, İdare Mahkemesinin idari işlemin iptaline ilişkin kararlarının ancak o davanın tarafları yönünden sonuç doğuracağı, davacı yönünden kamulaştırma işleminin konusuz kaldığının söylenemeyeceği; imar planının üçüncü kişiler tarafından açılan davalar nedeniyle iptal edilmesi kamulaştırma işlemini geçersiz hale getirmediği, bu nedenle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 23 üncü maddesinin şartları oluşmadığı gözetildiğinde davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden bahisle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kamulaştırma işlemine dayanak işlem olan imar planının iptal olduğunu, Danıştay kararı sonrasında tapu devir işleminin dayanaksız kaldığını, idarenin keyfi olarak kamulaştırma işlemlerine devam ettiğini, iptal edilenin düzenleyici işlem olduğunu ve bu kararın herkesi etkileyeceğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak tapu iptal tescil ve kamulaştırma bedelinin iadesi hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 23 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davaya konu kamulaştırma işleminin davacı yönünden iptal edildiğine, kamulaştırmadan vazgeçildiğine dair herhangi bir delil bulunmadığı gözetildiğinde temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.