Logo

5. Hukuk Dairesi2022/10972 E. 2023/1021 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı idarece kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin ve ecrimisil bedelinin tahsili istenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma ilamına uygun hareket ederek, davalı idarenin temyiz itirazlarını yerinde görmeyip, dosyadaki tüm delilleri değerlendirerek hüküm kurduğu gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl, ecrimisil bedelinin tahsili istemine ilişkin birleştirilen davalarda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili asıl dosyanın dava dilekçesinde; Ağrı ili, ... ilçesi, ... köyü 10 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde fiilen kullanıldığını, bu nedenle taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davacı vekili birleştirilen dosya dava dilekçesinde özetle; ecrimisil bedelinin tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın ... kıyısında olduğundan nehrin mevsimsel seviye değişikliği ve yön değişikliğinden etkilendiğini, taşınmazlarda bu sebeple meydana gelen aşınma veya toprak kazanımlarından davalı idarenin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, zira nehir akış hareketlerinin tamamen doğal seyir içerisinde gerçekleştiğini, dere yatağı değiştirmesinden devletin sorumlu tutulmaması gerektiğini, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 20.09.2017 tarihli ve 2017/121 Esas, 2018/168 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tespiti ile davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 23.01.2020 tarihli ve 2018/2600 Esas, 2020/122 Karar sayılı kararı ile davalı idarenin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmazın kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alındığında el atmadan alanın arta kalan bölümünde herhangi bir değer kaybı olmayacağı gözetilmeden, kalan alanın için değer azalışı hesaplayan raporun hükme esas alınması doğru olmadığından bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Birinci Karar

İlk Derece Mahkemesinin 14.04.2021 tarihli ve 2021/1 Esas, 2021/57 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece yapılan inceleme sonucunda, bozma ilamı öncesi mahkemece hükme esas alınan raporda kapitalizasyon faiz oranı % 5 alınmak suretiyle dava konusu taşınmazın metrekare bedelinin 3,96 TL/m² belirlendiği ve bu husus bozma konusu yapılmadığı halde, bozma sonrası kapitalizasyon faiz oranının % 4 alınması suretiyle fazlaya hükmedildiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

İlk Derece Mahkemesinin 30.03.2022 tarihli ve 2022/3 Esas, 2022/72 Karar sayılı kararı ile asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; mahkemenin görevsiz olduğunu, zamanaşımının geçtiğini, toplulaştırma çalışmalarının bekletici mesele yapılması gerektiğini, belirsiz alacak davasının açılamayacağını, davalı idarenin sorumluluğunun bulunmadığını, fiili el atmanın olmadığını, hatalı ve eksik bilirkişi raporuna dayalı hüküm kurulmasını, bedelin yüksek belirlendiğini, ecrimisil talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini ve resen belirlecek nedenlerle kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılarak taşınmaz bedelinin ve ecrimisil bedelinin tahsili hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usulü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66 ncı maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma sonrası alınan ek rapor esas alınarak karar verildiği anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,13.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.