Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11030 E. 2023/97 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarece kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın idare adına tescil edildiği tarihteki niteliği gözetilerek değerinin tespit edilip, Yİ-ÜFE ile güncellenerek davalı idareden tahsiline karar verilmesinde ve davacıların el atma tarihi 1983 yılından önce olduğu için maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın, kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, davalı idare vekilinin istinafı üzerine İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu ... Mahallesi, 2851 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafça usulüne uygun bir kamulaştırma işlemi yapılmaksızın Maden Teknik ve Aarama (MTA) Genel Müdürlüğü yerleşkesi kampüs alanına dahil edilmek suretiyle kamulaştırmasız olarak el atıldığından bahisle taşınmazın bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; davanın 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 38 inci maddesinde belirtilen yasal süre içinde açılmadığını, dava konusu taşınmaz hissesinin Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesin kararı ile müvekkil adına tapuya tescil edildiğini, istenilen talebin çok yüksek olduğunu belirtilerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 24.12.2019 tarihli ve 30988 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7201 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen ek madde 3 e göre yapılan inceleme sonucu davanın kısmen kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; aynı kuruma ait aynı kapsamdaki taşınmazlar için açılan davaların kabulüne dair kararların yargı denetiminden geçerek kesinleştiği, noter tebliği yapılmadığından dolayı geçerli bir kamulaştırmadan bahsedilmeyeceği, 7201 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kanun'un Ek 3 ncü maddesinin uygulama imkanının olmadığı, Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin kararlarının dikkate alınmadığı, taşınmaza 1983 yılı öncesinde el atıldığı bu nedenle harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerektiği ileri sürülmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Davacılar murisi adına kayıtlı taşınmazın 2942 sayılı Kanun'un 17 nci maddesi gereğince açılan dava sonucu MTA Genel Müdürlüğü adına tesciline karar verildiğinden 19.06.2021 tarihli ve 31516 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7327 sayılı Kanun'un 20 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'un ek 3 üncü maddesi gereğince taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih itibarıyla arsa niteliğinde olduğunun kabulü ile emsal karşılaştırması yapılıp Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) tablosundaki aylık değişim oranları esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenerek değerinin tespit edilimesi doğru olduğunu, davalı idarece taşınmaza 1983 yılından önce el atıldığından maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararma karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; kamulaştırma evrakları davacılar murisine usulüne uygun tebliğ edilmediği gibi dava konusu taşınmaza ilişkin hukuka uygun geçerli bir kamulaştırma bulunmadığını dolayısıyla 2942 sayılı Kanun'un mülga 16 ıncı ve 17 inci maddesinde belirtilen koşullar yerine getirilmeden tescil kararı verildiğinden 7201 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen ek 3 üncü maddesinin uygulama olanağı bulunmadığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı idarece kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 21.12.2019 tarihinde kabul edilerek 24.12.2019 tarihli, 20988 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7201 sayılı Kanun'un 6 ve 7. maddesi ve 09.06.2021 tarihinde kabul edilerek 19.06.2021 tarihli, 31516 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7327 sayılı Kanun'un 20 ve 27. maddeleri ile 2942 sayılı eklenen;

Ek madde 3 ile "Mülga 31.8.1956 tarihli ve 6830 sayılı İstimlâk Kanunu'nun 16 ve 17. maddeleri ile bu Kanun'un mülga 16 ve 17. maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılacak her türlü davada değer; taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih, değerleme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) tablosundaki aylık değişim oranları esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenir ve ortaya çıkan bedel hak sahibine ödenir. (Ek cümle: 9/6/2021- 7327/20 md.) bu hüküm, tebliği dâhil eksik veya hatalı kamulaştırma işlemleri bulunmasına rağmen idare adına tescil edilmiş olan taşınmazlar hakkında da uygulanır."

Geçici 15. maddesi ile “ Mülga 6830 sayılı Kanun'un 16 ve 17. maddeleri ile bu Kanun'un mülga 16 ve 17. maddeleri uyarınca kesinleşmiş mahkeme kararlarına istinaden idareler adına tescil edilen taşınmazların eski malikleri adına kamu bankalarına yatırılan ancak hak sahiplerine ödenmediği tespit edilen kamulaştırma bedelleri nedeniyle idareler aleyhine açılmış ve devam eden davalar, ü/!K üncü madde hiikmii uygulanarak sonuçlandırılır. ”

Geçici 17. maddesi ile “Bu maddeyi ihdas eden Kanun'la bu Kanun'la bu Kanun'un ek 3. maddesine eklenen cümle, bu cümleyi ihdas eden Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihte kanun yolu incelemesindekiler dâhil görülmekte olan davalarda da uygulanır”

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmazın 1963 yılında davalı idarece MTA yerleşkesi kampüsü alanında kalması nedeniyle kamulaştırıldığı, kamulaştırma evraklarının davacılara ve murislerine usulüne uygun tebliğ edilmediği, Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1962/555 Esas sayılı dosyasında 2942 sayılı Kanun'un 17 nci maddesi gereğince açılan dava sonucu davalı idare adına tesciline karar verildiği, dosyanın Arşiv Hizmetleri Hakkında Yönetmelik uyarınca imha edildiği, 08.03.1963 tarihinde de idare adına tapuda tescil edildiği ve taşınmazın sonrasında yapılan imar uygulaması ile imar planında "Resmî Kurum Alanı" olarak ayrılan 27035 ada 3 parsele şuyulandırıldığı, taşınmaz üzerinde davalı idareye ait kampüs alanı ve müştemilatların bulunduğu anlaşılmıştır.

3. 19.06.2021 tarihli ve 31516 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7327 sayılı Kanun'un 20 nci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'un ek 3 üncü ve geçici 17 inci maddeleri uyarınca taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih itibarıyla arsa niteliğinde olduğunun kabulü ile emsal karşılaştırması yapılıp Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) tablosundaki aylık değişim oranları esas alınmak suretiyle dava tarihi itibarıyla güncellenerek değerinin tespit edilip davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi el atma tarihi 1983 yılından önce olduğundan davacılar istinafının kısmen kabulü ile maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ih hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallar ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.