"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın artırılması istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu Eskişehir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 2156 ve 2158 parsel sayılı taşınmazlarda malik iken ... Belediye Başkanlığı tarafından yapılan imar uygulaması sonucunda yapılan düzenleme ortaklık payı kesintisinden sonra kalan bölümlerin bedele dönüştürüldüğünü beyanla, şuyulandırma işleminde belirlenen bedelin 2918 sayılı Kanun'a göre yapılacak inceleme ile tespit edilerek artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 20.09.2012 tarihli ve 2011/415 Esas, 2012/320 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, takdir edilen 130.429,20 TL'nin 456.502,20 TL artırılarak taşınmazların bedelinin 586.931,40 TL olarak belirlenmek suretiyle işleyecek yasal faizi ile davalı idareden tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) geçici 6 ncı maddesinde yapılan değişiklik ile; “24.02.1984 tarihli ve 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlar da dâhil olmak üzere her türlü alacak ve bedeller, borçlu idarelerce, ipotek veya uygulama tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle güncellenerek ilgililerine ödenir. Bu hüküm devam eden davalarda da uygulanır” hükmü getirilmiş olup, bu değişiklik uyarınca taşınmazın ipotek veya uygulama tarihindeki niteliği esas alınmak suretiyle bedele dönüştürülen davacılar payının o tarihteki karşılığı tespit edildikten sonra, bu bedele 3095 sayılı Kanun'da belirtilen kanunî faiz oranı uygulanmak suretiyle dava tarihine güncellenerek bedel tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar
Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.12.2014 tarihli ve 2014/18 Esas, 2019/918 Karar sayılı kararı ile bozma ilâmına dayanak 6487 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi ile geçici 6 ncı maddesinde yapılan değişiklikler Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal olduğundan ilk kararda belirlenen bedele hükmedilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; 2015/19350 Esas, 2016/5902 Karar sayılı ilâmı ile davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından hükmün onanmasına karar verildiği, davalı idare vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Dairemizin 2016/15214 Esas, 2017/18477 Karar sayılı ilâmı ile 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesinde düzenlenen; "24.02.1984 tarihli ve 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanunu'nun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan idarelerin taraf olduğu her türlü alacak ve bedel artırım davalarında taşınmazın değeri; uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak ve o tarihteki nitelikleri gözetilmek suretiyle tespit edilir. Tespit edilen bu bedel, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihi itibariyle güncellenir ve ortaya çıkan gerçek bedel hak sahibine ödenir" hükmü uyarınca bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.06.2018 tarihli ve 2017/523 Esas, 2018/684 Karar sayılı kararı ile takdir edilen bedelin 733.794,68 TL'ye artırılmasına karar verilmiştir.
E. Üçüncü Bozma Kararı
1. Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; 2018/10865 Esas, 2019/6158 Karar sayılı ilâmı ile davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından hükmün onanmasına karar verildiği, davalı idare vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Dairemizin 2019/7068 Esas, 2020/1124 Karar sayılı ilâmı ile taşınmazlara 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer belirleyen 28.03.2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda toplam bedelin 733.794,68 TL olarak belirlendiği, muris ... mirasçıları olan davacıların 4/5 oranında hisse sahibi olup, bu bedelden hisselerine isabet eden miktarın 587.035,744 TL olduğu anlaşıldığı hâlde hüküm fıkrasında davacıların hisselerine isabet eden miktar dikkate alınmadan ve artırılmasına karar verilen bedel bakımından davalı idare lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, mahkemece tespit edilen bedelden, davalı idare tarafindan davacılara ödenen bedeller tespit edilip, ödenen bedeller güncellenmeden ve bu bedellere herhangi bir faiz işletilmeden yalnızca davacılara ödenen çekişmesiz bedel tespit edilip, davacılar hissesine isabet edilecek miktardan mahsup edilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde gerekçe ve hüküm fıkrasında çelişki yaratacak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması hatalı olduğundan ve 20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 tarihli ve 29824 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesinin ikinci fıkrası ile getirilen; "Bu Kanun'un geçici 6 ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri, bu madde kapsamındaki davalar ve icra takipleri için de uygulanır. Devam eden dava ve icra takipleri ise, bu madde hükümlerine göre sonuçlandırılır.” hükmü uyarınca harç ve vekâlet ücretinin maktu olarak hesaplanması gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
F. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.04.2021 tarihli ve 2020/95 Esas, 2021/119 Karar sayılı kararı ile idare tarafından takdir edilen bedelden davacılar hissesine isabet eden 130.429,60 TL olarak takdir edilen bedelin 456.502,20 TL artırılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin fahiş olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
2. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bedelin düşük belirlendiğini, maktu vekâlet ücreti takdirinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle tesis edilen ipotek karşılığının artırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 17 nci maddesinin son fıkrası.
3. 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi.
4. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Eskişehir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2156 ve 2158 parsel sayılı taşınmazlara 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesi ve davacı taraf lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi yerindedir.
3. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmış olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,
28.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.