Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11367 E. 2023/453 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve yol olarak tapudan terkinine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Arazi niteliğindeki taşınmazın getireceği net gelir, ağaçların durumu ve kamulaştırmadan arta kalan kısımların ekonomik değerlendirmesi gözetilerek yapılan kamulaştırma bedelinin tespitinde ve davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölbaşı(Adıyaman) 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; Adıyaman ili, ... ilçesi, ... köyü 128 ada 41 parsel (ifrazen 77 parsel) sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekilince cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırmadan arta kalan kısımlarda ekonomik tarım yapılamayacağından tamamının bedelinin davacı taraftan tahsil edilerek davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda %10 oranında objektif değer artışı uygulanmasına gerekçe gösterilen hususların dava konusu taşınmazla ilgisi olmadığını, objektif değer artışı uygulanmasında dikkate alınan hususların kapitalizasyon faizinin belirlenmesinde de değerlendirmeye katıldığını, belirlenen bedelin yüksek olduğunu, lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; köye oldukça yakın ve anayol üzerinde yer alan taşınmaza % 10 oranında objektif değer artışı uygulanmasının hatalı olduğunu, üretim masraflarının brüt gelirin üçte birinden fazla alınmasının hukuka aykırı olduğunu, 1. sınıf sulu arazi niteliğinde olan dava konusu taşınmaz için verim ve fiyatın maksimum seviyeden hesaplanması gerektiğini, metrekare birim bedeli ile ağaç bedelinin düşük belirlendiğini, %2 oranında stopaj kesintisi yapılmasının hatalı olduğunu, enflasyon karşısında yasal faizin yetersiz kaldığını, depo edilen bedele banka tarafından en yüksek mevduat faiz oranının uygulanması gerektiğini, davalı tarafça yapılan istinaf giderlerinin davalıya iadesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kanun'un değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda uygulanan kapitalizasyon faizi ile objektif değer artış oranlarının taşınmazın nitelik ve konumuna uygun düştüğü, kamulaştırmadan arta kalan kısımlarda ekonomik tarım yapılamayacağından bu kısımların da bedeline hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Anayasa Mahkemesinin kararları doğrultusunda davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin de yerinde olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargılama aşamasındaki itirazları ile istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ettiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca yaptığı temyiz giderlerinin tarafına iadesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı ... ile davalı tapu maliki arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 ve 12 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Arazi niteliğindeki taşınmazın zeminine 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak ve ağaçlara yaş, cins ve verim durumu dikkate alınmak suretiyle değer biçilmesinde ve kamulaştırmadan arta kalan kısımlarda ekonomik tarım yapılamayacağından tamamının bedeline hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Taşınmazın bulunduğu yer İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü verilerinde belirtilen masraflar esas alınmış olup verilerin ekonomik tarıma uygunluğu denetlenmiştir.

4. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.

5. Kök raporda dava konusu taşınmazın dekara gayri safi gelirinden % 2 stopaj vergisi tenzil edildiği belirtilmiş ise de; hükme esas alınan ek raporda bu ibarenin sehven yazıldığı belirtilmiş olup kesinti yapılmadığı anlaşılmıştır.

6. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alınarak davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yerindedir.

7. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.