"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mustafakemalpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddi ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1517, 1555, 1589 ve 1682 parsel sayılı taşınmazların ... Gölü suları altında kaldıklarını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini ve ecrimisil talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın sular altında kalmasında idarenin herhangi bir haksız fiili mevcut olmadığını, bu durumun gölün doğal yapısından kaynaklandığını, 70'li yıllarda bu toprakların çiftçiye bedelsiz dağıtımı sonucunda ortaya çıktığını, DSİ'ye sorulmadığını, kamulaştırmasız el atma olmadığından haksız açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve el atma tazminatının davalı taraftan tahsil edilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmaza el atma olgusunu gerçekleştiren vakanın ... Barajı Kuvvet Tünelinden salınan su olduğunu, seddenin yapımının tek başına el atma olgusunu oluşturmayacağını bu nedenle el atma tarihinin 1983 öncesine dayatmanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu şekilde düşünüldüğünde sedde ile göl arasındaki tüm taşınmazlara el atılmış sayılacağını ve bunun da Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin önceki kararlarına istinaden yapılmasının doğru olmadığını, objektif değer artış oranı uygulanmadığını, DSİ’nin dava konusu taşınmaz üzerinde hiçbir projesi olmadığını belirtmesine rağmen toplulaştırmanın bekletici mesele yapılmasının doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; el atma olgusunun gerçekleşmediğini çünkü fiilen ve sürekli el atmanın olmadığını, sedde ve baraj olmasa dahi taşınmazın su altında kalacağının raporda belirtildiğini, ... Gölünün doğal bir oluşum olup bölgedeki yağışa bağlı olarak göldeki su seviyesinin değiştiğini, üretim masraflarının mutlak surette brüt gelirin 1/3'ü oranında alınmaması gerektiğini, uygulanan kapitalizasyon faiz oranının doğru olmadığını, toplulaştırma işlemi bekletici mesele yapılarak toplulaştırma işlemi tamamlanıncaya kadar davanın bekletilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesi %4 oranında kapitalizasyon faizi uygulanması yerleşik içtihatlara göre uygun olup, taşınmazların gerçek değerine ulaşması için objektif değer artış oranı uygulanmasının uygun olduğu, resmi verilerin dava tarihine göre alındığı, el atma tarihi dikkate alınarak maktu harç ve vekalet ücreti uygulanmasının doğru olduğu, mahkeme kararında hukuken yanlışlık yapılmadığı ancak; hüküm fıkrasında dava konu taşınmazın davalı idare adına terkin edilmesi gerekirken tesciline ilişkin hüküm kurulması doğru görülmediğinden terkin yönünden hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. ... Gölüne yapılan seddenin etkisiyle göl suyu altında kalan arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazların gerçek bedelinin tespiti ile davalı idareden tahsili ve taşınmazların tapu kaydının iptali ve terkinine ilişkin verilen karardan bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.