Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11389 E. 2023/127 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza kısmen fiili el atılmış olması, imar planı değişikliği ile hukuki el atmanın da gerçekleştiği ve belirlenen bedelin hukuka uygun olduğu gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 928 ada 14 ve 21 parsel sayılı taşınmazların davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen kullanıldığını ve taşınmazın imar planında kamuya tahsis edilmek suretiyle hukuki tasarruf imkanının kısıtlandığını belirterek taşınmazların bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taşınmazın hisseli mülkiyete tabi olup tüm malikler tarafından dava açılması gerektiğini, davanın idarî yargı yerinde görülmesi gereken davalardan olduğunu belirtilerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile taşınmazlar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili; fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına ilişkin taleplerinin bulunmasına rağmen eksik harcın ikmal edilmesi amacıyla yapılan işlemin ikinci kez ıslah işlemi gibi değerlendirilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... vekili; fiilen el atılmayan kısımlar hakkında tescil kararı verilmesini kabul etmediklerini, emsal karşılaştırmasının doğru yapılmadığını, taşınmazların imar planında yol ve yeşil alanda kaldığını, belirlenen değerin çok yüksek olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinin ve belirlenen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta taraf vekillerinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, mahkeme kararının usûl ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, kaldırma kararı öncesinde ıslah dilekçesiyle talep sonucunun arttırıldığı, kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılamada ise bu kez tamamlama harcının yatırıldığı anlaşıldığından davacının dava konusunu arttırmasında hukuka aykırılık bulunmadığı halde mahkemenin iki kez ıslah dilekçesi verildiği kabulü ile değerlendirme yapılması doğru bulunmadığından bu husustan düzeltme yapılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili; dava konusu taşınmazın bedelinin düşük belirlendiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

2. Davalı idare vekili; fiilen el atmaya konu olmaya bölümler bakımından idarî yargı yerinin görevli olduğunu, ikinci kez ıslah dilekçesi verilemeyeceğini, emsal karşılaştırmasının doğru yapılmadığını ve fazla bedel belirlendiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.

4. Anayasa Mahkemesinin 05.04.2019 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı kararı ile 6745 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen ek 1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 928 ada 14 ve 928 ada 21 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Dosya kapsamında yer alan fen bilirkişi raporunda, keşif tarihi itibarıyla dava konusu taşınmazlara kısmen yol yapılmak suretiyle el atıldığı ve taşınmazların tamamının 1/1000 ölçekli uygulama imar planına göre yol, park alanı olarak ayrıldığı anlaşıldığından, Anayasa Mahkemesinin 05.04.2019 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı kararı ile 6745 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen ek 1 inci maddesi uyarınca ve taşınmaza imar uygulanması doğrultusunda fiilen el atıldığı da nazara alındığında proje bütünlüğü gereği de adlî yargı görevli olup taşınmazın fiili ve hukukî el atmaya konu bölümlerinin bedeline hükmedilmesi yerindedir.

4. Eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı öncesinde ıslah dilekçesiyle talep sonucunun arttırıldığı, kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılamada ise bu kez tamamlama harcının yatırıldığı anlaşıldığından artırılan Bölge Adliye Mahkemesince artırılan bedel doğrultusunda karar verilmesi isabetlidir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı idareye yükletilmesine, davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.