"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı ... aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddine, davalı ... hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararına ilişkin davacılar vekili tarafından maddi hata düzeltim talebinde bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen 16.06.2022 tarihli ek karar ile talebin kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.05.2022 tarihli kararı ile 16.06.2022 tarihli ek kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2389 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı idareler tarafından kamulaştırma yapılmadığı hâlde fiilen kullanıldığını, taşınmazın imar planında da kamuya özgülü olduğunu, tasarrufunun kısıtlandığını, bu nedenle taşınmazın bedelinin davalı idarelerden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini ve taşınmaza fiilen el atılmadığını belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılardan ... hakkında açılan davanın husumet nedeni ile reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulü ile taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili; davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini ve taşınmaza fiilen el atılmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinin ve belirlenen bedelin davalı ... Başkanlığından tahsiline karar verilmesinin doğru olduğunu; ancak davacılar tarafından sunulan ıslah dilekçesi ile 269.907,20 TL talep edilmesine rağmen talep aşılarak 381.001,60 TL üzerinden hüküm kurulması doğru olmadığından, bu hususta davalı ... vekilinin istinaf başvuru talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi 16.06.2022 tarihli ek kararı ile; "davacılar vekili tarafından 10.06.2022 tarihli dilekçe ile ıslah dilekçesi ile 269.907,20 TL'nin talep edilmesine rağmen talep aşılarak 381.001,60 TL üzerinden hüküm kurulması hatalıdır" denilerek düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiş ise de; maddi hata düzeltim talebi sonrası yapılan incelemede, davacı tarafından 381.001,60 TL üzerinden davanın ıslah edildiğine dair dilekçe sunulduğu, ancak sunulan dilekçenin ve ıslah harcına ilişkin makbuzun fiziken dosya içine konulmadığı anlaşıldığından, maddi hata düzeltim talebin kabulü ile davanın Kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen 18.05.2022 tarihli kararı ile 16.06.2022 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini ve taşınmaza fiilen el atılmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. Anayasa Mahkemesinin 05.04.2019 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı kararı ile 6745 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesiyle 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'una (2942 sayılı Kanun) eklenen ek 1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2389 ada 1 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesine ve alınan rapor uyarınca bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Dosya kapsamında yer alan fen bilirkişi raporunda, keşif tarihi itibarıyla dava konusu taşınmaza kısmen yol yapılmak suretiyle el atıldığı ve taşınmazın tamamının 1/1000 ölçekli uygulama imar planına göre yol, park alanı olarak ayrıldığı anlaşıldığından Anayasa Mahkemesinin 05.04.2019 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 20.12.2018 tarihli ve 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı kararı ile 6745 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen ek 1 inci maddesi uyarınca adli yargı görevli olup fiili ve hukukî el atmaya konu bölümlerin bedeline hükmedilmesi yerindedir.
4. 6487 sayılı Kanun'un 21 inci maddesiyle değişik 2942 sayılı Kanun'un Geçici 6 ncı maddesinin 1 inci fıkrası ile "09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında” fiilen kamulaştırmasız el atılan taşınmazlara ilişkin açılacak davalarda dava açılmadan önce uzlaşma usulünün uygulanmasının dava şartı olarak düzenlendiği anlaşılmış olup , 1983 sonrası el atıldığı anlaşılan eldeki davada uzlaşma dava şartı aranmaksızın işin esasına girilmesi yerindedir.
5. ... tarafından 2005 yılında onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planında park alanında kaldığı anlaşılan dava konusu taşınmazın Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığının 26.07.2020 tarihli kararı ile kamulaştırılmasına karar verildiği; ancak işlemlerin tamamlanmadığı anlaşıldığından, eldeki davada sorumluluğun Büyükşehir Belediye Başkanlığında olduğunun kabulü yerindedir.
6. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekili yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı kalan harcın davalı ... Başkanlığından alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.