Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11414 E. 2023/1614 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedeli davasında davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin miktarı ve davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunda ihtilaf.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu ve davalı idareler vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek, temyiz istemlerinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 39. Hukuk Dairesi

KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu Tekirdağ ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 369 ada 36 parsel sayılı taşınmaza davalı idareler tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde bir kısmında kanalizasyon hattı yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını, bir kısmının imar planına göre konut alanında, bir kısmın park alanında ve bir kısmın ise yol olarak ayrılan alanda kaldığını bu nedenle el atılan taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili olduğu kurumun dava konusu taşınmaza fiilen el atmasının söz konusu olmadığını, davaya konu taşınmazda kanalizasyon ve alt yapı çalışmaları yapılmasından ötürü davanın Tekirdağ Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğüne ve ... ilçesi sınırları içerisinde olmasından dolayı da ... Belediyesine ihbar edilmesi gerektiğini belirterek; öncelikle davanın husumet yönünden reddini, davacı tarafın uzlaşma şartlarını yerine getirmemesi sebebiyle dava şartı yokluğu ve idarelerinin bir kusurunun olmaması sebebiyle davanın esastan reddini, sorumluluk doğma ihtimaline binaen davanın TESKİ Genel Müdürlüğü ve ... Belediyesine ihbar edilmesini, yargılama masrafları ve ücreti vekâletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ... Revizyon İlave 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planlarında bir kısmının imar yolunda kalmasından dolayı 19.02.2014 tarihli ve 2014/206 sayılı encümen kararma istinaden kamulaştırma kararı alındığını, bahse konu imar yolunda kalan kısmın ... Bulvarında bulunduğunu ve 5216 sayılı Kanun'un 7/g maddesi gereğince Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda kaldığını, ayrıca taşınmazdan geçirilen kanalizasyon hattının TESKİ Genel Müdürlüğüne ait olduğunu belirterek; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 07.07.2020 tarihli ve 2015/305 Esas, 2020/281 Karar sayılı kararıyla; davanın konusuz kalması nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 05.06.2020 tarihli ve 2019/528 Esas, 2020/554 Karar sayılı kararının gerekçe kısmında, davacılar ..., ... ile asli müdahil olarak davaya katılan ... nin dava konusu taşınmazın 1/3 paylı malikleri oldukları ve davalar aynı hukuki nedenle açıldığından paydaş malikler yararına tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, davacılar ve asli müdahil için ayrı ayrı vekâlet ücreti hükmolunmamasının doğru olmadığını belirleterek kararın hüküm kısmında, istinaf başvurularının esastan reddine karar vermiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinde, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulduğu belirtilmesine rağmen, hüküm kısmında temyiz eden davalı idareler vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmek suretiyle, gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye sebebiyet verilmesinin bozmayı gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve davalı idareler lehine tek vekâlet ücretine hükmedilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idareler vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerinden sorumluluğun belirlenmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, kamulaştırmasız el atma teşkil eden bir işlemin mevcut olmadığını, bu nedenle vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, hükmedilecek ise el atma tarihine göre hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacılar lehine hükmedilen vekalet ücreti hususundadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı idareler vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idareler vekilleri vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idarelerden peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.