"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu Büyükçekmece ilçesi ... mevkii 1290 parsel sayılı taşınmazda murisleri ...’nin paydaş olduğunu, taşınmazın Büyükçekmece Belediyesi tarafından Çatalca Asliye Hukuk Mahkemesinin 1987/95 Esasında açılan dava ile tapusunun iptal edilerek idare adına tescil edildiğini, muris ... o tarihte ölü olduğundan ölü kişi aleyhine açılıp görülen davanın yok hükmünde olduğunu belirterek idarece fiilen el atılan taşınmaz bedelinin idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların dayandığı veraset ilamının kendilerine tebliğ edilmediğini, veraset ilamında adı geçen şahıs ile tapu kaydında malik olan şahsın aynı kişi olduğunun ispatlanması gerektiği, idarelerince kamulaştırma işlemlerinin usulüne uygun yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekcesinde özetle; kamulaştırma işlemlerinin ve mahkeme kararının müvekkillerine tebliğ edilmediğini, o tarihte ölü olan kişi aleyhine dava açılarak işlemlerin devam ettiğini, bu nedenle tescilin yolsuz olduğunu, bilirkişi raporunun dosyada mevcut veraset ilamı dikkate alınarak hazırlandığını, güncel veraset ilamının alınması için açılan davanın halen derdest olduğunu, veraset belgesi aksi ispat edilinceye kadar geçerli olduğundan davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın tapu kayıt maliki ile davacılar arasında soybağı ilişkisinin ispatlanamadığını, istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un ( 6100 sayılı Knun)114 ncü maddesi ile 115 inci maddesinin ikinci fıkrası
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.... tarafından dava konusu 1290 parsel sayılı taşınmazın usulüne uygun olarak kamulaştırıldığı, bedelin bloke edildiği belirtilerek Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1987/95 Esasında dava açıldığı, mahkemenin 27.04.1988 tarih ve 1988/323 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiği, eldeki davanın davacıları tarafından kamulaştırma işlemlerinin ve 1987/95 Esas sayılı davanın ölü kişi nezdinde yürütüldüğü, tescilin yolsuz olduğu ileri sürülerek açıldığı, dosya içeriğine göre, davacıların murisi ... ile tapu kayıt maliki ...’nin aynı kişi olduğunun ıspatlanamadığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, tapu kayıt maliki ile murisin aynı kişi ( ispatlandığı takdirde her zaman dava edilebileceği) olduğu ıspatlanamadığından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacılardan alınan temyiz başvuru harcının Hazineye irat kaydedilesine.
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.