Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11511 E. 2023/891 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kalan taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın tazmini ve taşınmazın tapusunun iptali ile Hazine adına tescili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu ve değer tespitinde isabetsizlik bulunmadığı, davacı tarafından ödenen harcın miktarı ve reddedilen kısım dikkate alınarak Hazine yararına vekalet ücretine hükmedilmesi ve karar ve ilam harcının davacıdan alınması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kalan taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini ve taşınmazın tapusunun iptali ile Hazine adına tescili istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1866 (yeni 112 ada 21) parsel sayılı taşınmazın kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kalması nedeniyle uğranılan zararın işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini, dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili, husumetin Orman Genel Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiğini, taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağından tazminat da talep edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan şerhin Orman Genel Müdürlüğü tarafından konulduğunu, husumetin yanlış yöneltildiğini, dava konusu olayın idarî yargının görev alanına girdiğini, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) ve yerleşik Yargıtay kararları gereği evveliyatı orman olan bir yerin bu özelliğini kaybetmesinin mevcut olmadığını ve bu nedenle özel kişiler adına tapuya kayıt ve tescilinin mümkün olmadığını, başlangıçtan itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının hiç bir zaman davacı yararına mülkiyet hakkı doğurmadığını, davacı vekilince verilen ıslah dilekçesini kabul etmediklerini, hükmedilen tazminat tutarına dava tarihinden faiz işletilmesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece anılan ilkeler gözetilerek, değerlendirme tarihinin dava tarihi olarak alınması ve orman şerhi ile tapu kaydı hukuki değerini yitirmiş olduğundan dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu gözetilerek emsal karşılaştırması yapılarak değerinin tespit edilmesinin de doğru olduğunu, bilirkişi raporunda davaya konu taşınmaz ile emsalin özellikleri gözetilerek hesaplanan metrekare birim fiyatının da bölge rayiçlerine uygun bulunduğu; her ne kadar kısmen kabul edilen davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuşsa da hükümde fazlaya ilişkin talep reddedildiğinden teknik olarak kısmen kabul niteliğinde olduğundan ve bu husus istinaf sebebi de yapılmadığından kaldırma nedeni yapılmadığı belirtilerek davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; yasal faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, doğru hasımın Orman Genel Müdürlüğü olduğunu, davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesindeki tazminat koşullarının oluşmadığını, reddedilen bölüm üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, tespit edilen bedelin yüksek olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesinin birinci fıkrası.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Kocaeli ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1866 parsel sayılı 5128 metrekare yüzölçümlü tarla vasıflı taşınmazın 1985 tarihinde kesinleşen genel arazi kadastrosu uyarınca davacı ... diğer paydaşlar adına tespit ve tescil edildiği, davacının taşınmazın tamamına satış ve birleştirme nedeniyle 07.02.2002 tarihinde malik olduğu, 6831 sayılı Kanun'a göre orman kadastrosu çalışmalarının 15.03.1993 tarihinde askı ilanı yapılarak kesinleştiği, yapılan çalışmaya göre dava konusu taşınmazın orman sınırları içerisinde kaldığının anlaşılması üzerine, dava konusu taşınmazın tapu kaydına 21.08.2017 tarihinde "tamamı orman sınırları içinde kalmaktadır." şeklinde şerh konulduğu, davacıların 15.08.2017 tarihinde eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamındaki belediye yazı cevaplarına göre arsa olarak kabul edilerek emsal karşılaştırması yolu ile değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Değerlendirme dava tarihi itibarıyla yapıldığından, tespit edilen bedelin tamamının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi yerindedir.

5. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

6. Davacı tarafından harçlandırılan bedel gözetildiğinde dava kısmen kabul edildiği halde reddedilen bölüm yönünden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince Hazine yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesi ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiğinden, kabul edilmeyen miktar üzerinden alınacak karar ve ilam harcının davacı üzerinde bırakılması gerektiğinin düşünülmemesi de doğru değildir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Hazine vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi gerekçeli kararının 7 nci bendinin sonuna gelmek üzere "karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen bölüm üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı Hazineye verilmesine" cümlesinin yazılmasına,

3. Gerekçeli kararın harca ilişkin 5 inci bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine "Reddedilen bölüm yönünden alınması gereken karar ve ilâm harcı 357,45 TL'nin davacı tarafından yatırılan 5.093,37 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.735,92 TL harcın davacıya iadesine, Hazine harçtan muaf olduğundan kabul edilen bölüm için harç alınmasına yer olmadığına" cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.