Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11535 E. 2023/763 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İmar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen davacı payı karşılığının arttırılması talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İmar uygulamasının tapuda tescil tarihi esas alınarak emsal karşılaştırması ile belirlenen bedelin, ÜFE tablosu ile güncellenerek davalı idareden tahsiline karar verilmesinde ve maktu harç ile vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı karşılığının arttırılması istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ... ilçesi, ... köyü 1245 ada 5 parsel sayılı taşınmaza 02.09.1997 tarihinde satın alarak malik olduğunu, idarenin 1998 yılında yaptığı imar uygulaması sonucu taşınmazın bir kısmının kamulaştırıldığı kalan kısmının ise 1245 ada 11 parsel olarak tescil edildiğini, davacı hissesinin 53 m² olduğu halde imar uygulaması sonucu 31.75 m²ye düşürülmüş olduğunu kalan 21,25 m² kısmın ise bedele dönüştürüldüğü halde karşılığı ödenmediğini bu sebeple fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000,00 TL olan bedelin artırılmasına ve yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davacının uzlaşma için idareye başvuru yapması gerektiğinden davanın usulden reddi gerektiğini, yapılan imar uygulamasının gazete ile ilan edilmiş olup davacı süresinde dava açmadığından davanın süre yönünden de reddi gerektiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde davalı idarenin hiçbir hukuka aykırı işlemi olmadığını, davanın bedel artırım davası olarak 2942 sayılı Kamulaştırma Kanun'un( 2942 sayılı Kanun) geçici 12 nci maddesi gereğince değerlendirilmesi gerektiğini, talep edilen bedelin fahiş olduğu bu sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; vekalet ücretinin maktu olarak tespiti hatalı olduğundan kararın kaldırılarak nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

2.Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal alınan satış, dava konusu taşınmazla farklı yerlerde ve özellikte olduğundan alınan raporun yasaya ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, emlak m² değerleri araştırılmadan eksik inceleme ile değer tespit edildiğini belirlenen bedelin fahiş olduğu ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak sureti ile tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi usule uygun olduğu gibi, davada uzlaşma şartının bulunmadığı, 07.09.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanuna eklenen geçici 12 nci maddesi ile yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesinin 16.11.2017 tarih ve 2016/195 Esas, 2017/158 Karar sayılı kararı gereğince maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

2.Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı karşılığının arttırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2942 sayılı Kanun'un 6745 sayılı Kanun ile değişik geçici 12 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu ... ilçesi, ... köyü 1245 ada 5 parsel sayılı parsel sayılı taşınmaza 6745 sayılı Kanun'un 35 inci maddesi ile 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12 nci maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesine ve davalı idareden tahsiline karar verilmesinde, maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı idare ve davacıdan peşin alınan temyiz harçlarının Hazineye irat kaydedilmesine,25.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.