Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11585 E. 2023/1125 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin ve ecrimisilinin davacıya ödenmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafın duruşmaya katılmaması ve bilirkişi incelemesi için verilen avansı yatırmaması nedeniyle delilden vazgeçmiş sayılması ve davanın ispatlanamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

KARAR : Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Muş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Muş ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 103 ada 119 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde yol genişletme çalışmaları kapsamında yol ve kaldırım olarak el atıldığını bu nedenle taşınmazın el atılan kısmının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile dava tarihinden geriye doğru beş yıl için ecrimisil talebi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; idarenin el koyma iradesinin o taşınmazı sahiplenme amaç ve kastı ile yapmış olması gerektiğini, taşınmazın kullanılmaması nedeniyle tazminat değil idari yargıda tam yargı davasının açılması gerektiğini, bu nedenle dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, faizin el atma tarihi değil dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile taşınmazın arazi vasfında olduğunu, yol yapım nedeniyle meydana gelen değer artış oranının düşülmesi gerektiğini, Muş ve çevresinde toplulaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı sorularak taşınmaz üzerinde bulunan ipotek, haciz ve şerhlerin kaldırılarak, ... adına tescili ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 999 uncu maddesi gereğince yol olarak terkinine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı vekilinin aynı gün iş mahkemelerinde duruşmalarının olup işbu dosyadaki davalı idare vekilinin katılmaması üzerine dosyanın düşürülmesini talep ettiğini; ancak daha sonra davanın reddine karar verildiğini fark ettiğini, davalı idare vekilinden mazeret dilekçesinin mahkeme hakimi tarafından duruşma sonrasında özellikle alındığını söyleyerek, taraflarca takip edilmeyen dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 150 nci maddesi gereğince üç ay içinde yenileninceye kadar işlemden kaldırılması kararının verilmesini, dava değerinin 1000 TL olmasına rağmen maktu vekâlet ücreti verildiğini belirterek kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın Somut dosya ve UYAP sistemi üzerinden yapılan inceleme sonunda, davacı vekilinin 16.11.2021 tarihli duruşmaya gelmediği, davalı vekilinin ise 15.11.2021 tarihli mazeret dilekçesi gönderdiği ve dilekçesinde duruşmaya katılamayacağını bildirip, yokluğunda karar verilmesini talep ettiği anlaşılmış olup mahkemece davalı vekilinin bu beyanının davayı takip etmeye yönelik olduğunun kabulü yerinde olduğunu, celse belirlenen sürede ücretin yatırılmaması nedeniyle davacı taraf bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılarak, mevcut delil durumuna göre ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek, dava değeri dikkate alınarak 1000 TL vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değeri ve ecrimisil bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 150 nci maddesi.

2. 6100 sayılı Kanun’un 150 inci maddesi ikinci fıkrası, 190 ve 324 üncü maddeleri.

3. 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi.

4. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararı.

5. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı.

6. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 sayılı Kanun'un 150 inci maddesine göre; usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. Davacı vekilinin 16.11.2021 tarihli duruşmaya gelmediği, davalı vekilinin ise 15.11.2021 tarihli mazeret dilekçesi gönderdiği ve dilekçesinde duruşmaya katılamayacağını bildirip, yokluğunda karar verilmesini talep ettiği anlaşılmış olup mahkemece davalı vekilinin bu beyanının davayı takip etmeye yönelik olduğunun kabulü yerindedir.

3. 6100 sayılı Kanun’un 324 üncü maddesi uyarınca; "Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır." hükmünü içermektedir. Eldeki davada mahkemece yapılan yargılamada davacı vekiline 16.11.2021 tarihli celsede delil avansını yatırması için iki haftalık kesin süre verilmesine ve kesin süre içerisinde yatırılmadığı takdirde bu delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağının ihtarına dair ara karar oluşturularak sonraki celse belirlenen sürede ücretin yatırılmaması nedeniyle davacı taraf bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılarak mevcut delil durumuna göre ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi de yerindedir

4. Dava değerine göre Asgari Avukatlık Ücreti Tarifesinin 13 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince "hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez" hükmü gereğince 1000 TL vekâlet ücreti hükmedilmesine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacıdan peşin alınan temyiz karar harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.