Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11673 E. 2023/1276 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve objektif değer artışı ile faiz uygulanması gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, net gelir yöntemiyle hesaplanan kamulaştırma bedelinin belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, ancak emsal kararlar gözetilerek objektif değer artışı uygulanması ve üçer aylık vadeli hesaba yatırılan bedelin derhal ödenmesi gerektiği gerekçesiyle verdiği karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret/ Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tarsus 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun davacı idare yönünden esastan reddine, davalı yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin ili, ... ilçesi, ... köyü 940 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; yargılamanın özel kanun niteliğinde olan 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinde yer alan süreler dikkate alınarak yürütülmesini, dava konusu taşınmaz için kıymet takdir komisyonu raporunda belirlenen bedeli kabul etmediklerini, taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesini, aksi takdirde kapitalizasyon faiz oranının %3 ve objektif değer artış oranının en az %700 olarak kabul edilmesini, taşınmaz üzerindeki yapı ve ağaçların cinsi ve yaşı dikkate alınarak değerinin belirlenmesini ve yargılama sonucunda tespit edilecek bedele kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazda yetişen ürünlere ilişkin yıllık ortalama fiyat esas alınması gerekirken en yüksek fiyatın baz alındığını, münavebeye alınan ürünlerin verim miktarları ile satış fiyatlarının yüksek, üretim masraflarının düşük alındığını, kapitalizasyon faiz oranının hatalı alındığını ve taşınmaz bedelinin yüksek belirlendiğini ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın daha değerli olduğunu, taşınmazın konumu itibarıyla arsa vasfında değerlendirilmesi gerektiğini, arazi kabul edildiği takdirde sınırından geçen dereden sulanan arazide verim miktarının sulu koşullara göre belirlenmesini, kapitalizasyon faiz oranının %3-4 olarak kabul edilmesini, aynı kamulaştırma kapsamında bölgedeki diğer taşınmazlara uygulandığı gibi %40 oranında objektif değer artışı uygulanması gerektiğini, değerlendirmenin 2018 yılı verilerine göre yapılmasını, Tarsus ilçe verileri yerine çevre il ve ilçe verileri ortalamasına göre hesaplamanın yapılmasını ve tespit edilen bedelin Anayasa hükmüne aykırı olarak peşin olarak ödenmediğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza net gelir yöntemine göre 2018 yılı Tarsus İlçe Tarım Müdürlüğü resmi verileri ile uyumlu şekilde, kapitalizasyon faiz oranının % 5 olarak uygulanması suretiyle değer biçilmesinin yerinde olduğu; ancak aynı proje kapsamında kamulaştırılan taşınmazlara yönelik emsal kararlar nazara alınarak % 40 oranında objektif değer artışı uygulanması ve üçer aylık vadeli hesaba yatırılan bedelin derhal ödenmesi yönlerinden hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca yargılamanın uzamasına müvekkili idare sebebiyet vermediği halde kamulaştırma bedeline faiz uygulanmasının doğru olmadığını ileri sürmüştür.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca yasal faiz işletilmesi nedeniyle enflasyon karşısında oluşan değer kaybının karşılanması için tespit edilen bedele kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu maliki arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.