Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11693 E. 2023/375 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın ada ve parsel numarası ile yüzölçümünün 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/A maddesi gereğince değişikliğe uğradığının tespiti karşısında, mahkemece değişen bu bilgiler üzerinden hesaplama yapılıp karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi doğru görülmeyerek bozma kararı verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçelerinde; dava konusu Eskişehir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 1415 ada 34 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde yol yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını, bu nedenle fiilen el atılan taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu yolun belediye sınırları içerisinde olsa da kanalın kapatılması ile fiilen 20 metre genişliğinde yol olarak kullanıldığını, bu nedenle sorumluluğum Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığında olduğunu, dava konusu taşınmaza fiilen el atmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile taşınmazın davacılar payına düşen bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun davacıların payı oranında iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde; taşınmaz bedelinin yüksek belirlendiğini ve emsal incelemesinin gerçeği yansıtmadığını, dava konusu yerdeki yolun sorumluluğunun Büyükşehir Belediyesine ait olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin doğru olduğunu; imar planında yol alanında kalan taşınmazın, yol genişliğine göre sorumluluğun davalı idareye ait olduğunun kabulü ile alınan rapor uyarınca belirlenen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin uygun bulunduğunu, bu hususta tarafların istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususların yerinde görülmediğini, böylece mahkeme kararının usûl ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; yasal sorumlunun Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı olduğunu, kanal ve yol yapımının Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirildiğini, tespit edilen bedelin fahiş olduğunu, emsal karşılaştırmasının inandırıcı ve denetime elverişli olmadığını, öncelikle husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin belirlenmesi ve bedelinin idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Davacıların maliki olduğu arsa niteliğindeki taşınmaza davalı idarece fiilen 10 ve 15 metre genişliğinde yol yapılmak suretiyle el atıldığı anlaşılmakla, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi doğru olduğu gibi, aynı taşınmaza ilişkin olarak açılan ve Dairemiz denetiminden geçen dosyalarda da sorumluluğun davalı idareye ait olduğunun kabul edildiği de gözetildiğinde (Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, 21.11.2019 tarihli ve 2019/6176 Esas, 2019/18756 Karar sayılı kararı) dava konusu taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

3. Dosya içerisinde bulunan ... Belediye Başkanlığının 30.05.2022 tarihli cevabî yazısına göre dava konusu taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) 22/A maddesi gereğince yenileme görerek Kumlubel Mahallesi 25332 ada 2 parsel sayılı taşınmaz olduğu, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgulama uygulamasından ise taşınmazın yüzölçümünün 1.232,15 m² olarak değiştiği anlaşılmakta olup değişen alan üzerinden hesaplama yapılması ve yeni ada, parsel numarası üzerinden karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesinin kararının BOZULMASINA,

Davalı idareden peşin alınan temyiz karar harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.