"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
KARAR : Yeniden esas hakkında verilen karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; dava konusu Kastamonu ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 101 ada 152, 169, 179, 218 ve 102 ada 26 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazların müvekkili idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin; idarenin Kıymet Takdir Komisyonu tarafından belirlenen kısmının hükmün kesinleşmesi beklenmeksizin davalı tarafa ödenmesine, geri kalan miktarın ise karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmek üzere bankada üçer aylık vadeli hesapta tutulmasına, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporuna yapılan itirazlar nedeniyle alınan ek rapor ile birim bedelin çok düşük bulunduğu ve ek rapora itiraz süresi içerisinde karar verilerek eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, dava konusu taşınmazın köy yerleşim yerine ve ilçeye olan mesafesine göre uygulanan objektif değer artışının % 30 oranından daha fazla olması gerektiğini, bazı masraf kalemleri olan tarla kirası, bilinmeyen masraflar gibi kalemlerin hesaplamaya dahil edilmemesi gerektiğini, üretim masraflarının brüt gelirin 1/3'ünden fazla olamayacağının da gözetilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kuru tarım arazi niteliğindeki taşınmazlara olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesinin doğru olduğunu; ancak Bölge Adliye Mahkemisinin denetiminden geçen aynı kamulaştırma kapsamında 2019 yılı verilerinin getirtilerek hesaplanan birim bedele, taşınmazların konumu ve bilirkişi raporunda belirtilen özellikleri de dikkate alınarak uygulanan objektif değer artış oranı ile tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden 7139 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesiyle 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin değiştirilen sekizinci fıkrasının dördüncü cümlesinin 27.11.2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile iptal edildiğinden üçer aylık vadeli hesaba bloke edilen ve karar kesinleştiğinde ödenmesine karar verilen kamulaştırma bedelinin işlemiş nemalarıyla birlikte davalıya derhâl ödenmesi gerektiğinden ve faiz başlangıç tarihleri düzeltilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin üç numaralı alt bendi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazlara net gelirine göre buğdayın dane veriminin 320 kg, samanın 275 kg, patatesin 2.000 kg, macar fiğinin 350 kg, arpanın 320 kg, arpa samanının 275 kg alınarak, 101 ada 218 parsel sayılı taşınmaz yönünden % 85, 101 ada 179 parsel sayılı taşınmaz yönünden % 75, 101 ada 169 parsel sayılı taşınmaz yönünden % 60, 101 ada 152 parsel sayılı taşınmaz yönünden % 55, 102 ada 26 parsel sayılı taşınmaz yönünden % 60 oranlarında objektif değer artışı uygulanmak suretiyle, münavebeye alınan ürünlerin verim değerlerinin yüksek masrafların ise düşük alınarak kamulaştırma bedelinin fazla hesaplanmış olduğunu, yıllık enflasyon nedeniyle yükselen tarımsal üretim giderlerinin devlet desteği ile azaltılmaya çalışıldığını ve idare lehine vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kuru arazi niteliğindeki Kastamonu ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 101 ada 152, 169, 179, 218 ve 102 ada 26 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net gelir esas alınarak ve dava konusu taşınmazlara Dairemiz denetiminden geçerek onanan aynı kamulaştırma kapsamındaki dosyada 2019 verileri getirtilerek tespit edilen metrekare birim bedeli üzerinden değer biçilmesinde ve taşınmazların köy merkezine mesafeleri ve yola cepheli olup olmamalarına göre uygulanan objektif değer artış oranları uygun görülmüştür.
3. Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli ile idare tarafından takdir edilen bedel arasındaki üçer aylık vadeli hesaba bloke edilen fark bedelin derhal ödenmesi ve bu bedele istinafa gelen tarafın sıfatı nazara alınarak ilk derece mahkemesi karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi doğrudur.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.