Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11720 E. 2023/678 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazların bedelinin tespiti ve davacıya ödenmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazlara fiilen el atıldığı, bedelin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesi uyarınca emsal değerlendirilmesi ile tespitinin uygun olduğu, bazı parsellerin yol olarak terkini sonrası kalan kısımlarına ancak komşu parsellerle birleşme halinde yapı yapılabileceğinden tamamının bedelinin ödenmesinin gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret/Yeniden esas hakkında hüküm kurma kararı

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararına ilişkin maddi hata düzeltim talebinde bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince verilen 05.07.2022 tarihli ek karar ile talebin kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin 01.06.2022 tarihli kararı ile 05.07.2022 tarihli ek kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Eskişehir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 15505 ada 9,10,11,12,13 parseller ile 1506 ada 7 ve 20 parsel sayılı taşınmazların davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen kullanıldığını belirterek taşınmazın bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; idari yargı yolunun görevli olduğu, taşınmazlara fiilen el atılmadığını belirtilerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalılardan ... hakkında açılan davanın kabulü ile taşınmazlar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazlardaki davacı payının tapusunun iptali ile yol olarak terkini ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taşınmaz bedelinin düşük hesaplandığını, emsal incelemesinin doğru olmadığını, proje bütünlüğü gereği dava konusu taşınmazların tamamına el atıldığından tamamının bedeline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu taşınmaza el atılmadığını, davaya bakma görevinin idari yargı yeri olduğunu, bedelin fazla belirlendiğini, raporun çelişkili olduğunu, ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazların arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinin ve belirlenen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğunu belirterek davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Belediye Başkanlığından gelen cevabı yazıya göre, dava konusu 15506 ada 7 ve 20 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırmasız el atmaya konu olan bölümlerinin yol olarak terkininden sonra kalan bölümlerine ancak komşu parseller ile birleştirilmeleri halinde yapı yapılabileceği anlaşıldığından bu taşınmazların tamamının bedeline hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği göz önüne alınarak resen yapılan hesaplama sonunda İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi 05.07.2022 tarihli ek kararı ile maddi hata düzeltim talebin kabulüne karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen 21.06.2022 tarihli kararı ile 05.07.2022 tarihli ek kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; ek kararın eldeki dosya içeriği ile uyumlu olmadığını, idari yargı yolunun görevli olduğunu, bedelin fahiş belirlendiğini, uzlaşma dava şartının yerine getirilmediğini, taşınmaza fiilen el atılmadığını, konut alanında kalan bölümlerde mülkiyet hakkının kısıtlanmasının söz konusu olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ve ek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

4. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 11 ve12 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Yapılan incelemede Bölge Adliye Mahkemesinin 05.07.2022 tarihli ek kararının dava konusu dosya ile ilgisinin bulunmadığı, eldeki davada taraflar tarafından sunulan herhangi bir maddi hata düzeltim talebinin bulunmadığı anlaşıldığından 05.07.2022 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra ,yapılan incelemede;

3. 6487 sayılı Yasa'nın 21 inci maddesiyle değişik 2942 sayılı Kanun'un Geçici 6 ncı maddesinin 1 inci fıkrası ile "09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında” fiilen kamulaştırmasız el atılan taşınmazlara ilişkin açılacak davalarda dava açılmadan önce uzlaşma usulünün uygulanmasının dava şartı olarak düzenlendiği anlaşılmış olup, 1983 sonrası el atıldığı anlaşılan eldeki davada uzlaşma dava şartı aranmaksızın işin esasına girilmesi yerindedir.

4.Dava konusu Eskişehir ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 15505 ada 9,10,11,12,13 1506 ada 7,20 parsel sayılı taşınmazlara fiilen yol olarak el atıldığı anlaşılmış olup, taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

4.Dava konusu 15506 ada 7 ve 20 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırmasız el atmaya konu olan bölümlerinin yol olarak terkininden sonra kalan bölümlerine ancak komşu parseller ile birleştirilmeleri halinde yapı yapılabileceği anlaşıldığından bu taşınmazların tamamının bedeline hükmedilmesi yerindedir.

5.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı idare vekili yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı harcın istek halinde yatırana iadesine.

Dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine 24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.