Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11817 E. 2023/2077 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, imar uygulaması nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığı ve nispi harca hükmedilmesinin gerekip gerekmediği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi gereğince yapılan imar uygulaması sonucu davanın konusuz kaldığı, ancak dava açıldığı tarihte davacının haklılık durumuna göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olduğu, taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atıldığından nispi harca değil maktu harca hükmedilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının harca ilişkin kısmı düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

KARAR : Düzeltilerek Yeniden Esas Hakkında Verilen Karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 6. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Kayseri ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 2932 ada 7 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen yol, kaldırım ve park olarak kullanıldığını bu nedenle taşınmazın bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda idarenin fiili el atması bulunmadığını, fiilen el atan kurumun araştırılarak, davanın o kuruma yöneltilmesini gerektiğini, davanın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden davanın görev yönünden reddini talep ettiklerini, yol ana arter niteliğinde, park 30.000 m²’den büyük ise sorumluluk Büyükşehir Belediyelerine ait olduğundan bu kısımlar yönünden davanın husumet nedeniyle reddini talep ettiklerini, bu nedenlerle davanın usul ve esastan reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde; İlk derece mahkemesince davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi durumunda müvekkili idare lehine de hak ve nesafet kuralları gereği vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, bu yönüyle İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 3194 sayılı İmar Kanunu’nun (3194 sayılı Kanun) 18 inci maddesi gereğince yapılan imar uygulaması sonucu davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun kısmen kabulü konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş olduğundan maktu harca hükmedilmesi gerektiğinden İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın davacı lehine takdir edilen nispi vekalet ücreti yönünden bozulmasını talep etmektedir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 3194 sayılı Kanun’un 18 inci maddesi

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

4. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu taşınmazda 3194 sayılı Kanun’un 18 inci maddesi gereğince yapılan imar uygulaması sonucu davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.

3. Yargılama aşamasında yapılan imar uygulaması sonucunda davanın konusuz kaldığı ve davanın açıldığı tarihte davacı tarafın haklılık durumuna göre ıslah dilekçesindeki dava değeri üzerinden davacı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi yerindedir.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Dava konusu taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atıldığı dikkate alındığında nispi harca hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı tarafın Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının harca ilişkin (B-2) numaralı bendinin hükümden çıkartılmasına yerine “Alınması gereken 56.096,61 TL nisbi karar ve ilam harcından, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,78 TL peşin ve 14.024,16 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 42.072,45 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına, mahsup edilen harcın davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine’’ cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı idareye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.