Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11824 E. 2023/5555 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazlar için belirlenen bedelin tespiti ve davalıya ödenmesi ile taşınmazların davacı idare adına tescili uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırılan taşınmazların gelir metodu ile değerinin bilimsel olarak tespit edildiği, objektif değer artışının uygulandığı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Anayasa Mahkemesi kararları da gözetilerek davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmediği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı lehine takdir edilen vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne uygun olmaması nedeniyle düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Taraf vekillerince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30.05.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı idare vekili Avukat ... ile yetki belgesine istinaden davalı vekili Avukat ... gelmişlerdir.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 156 ada 5, 158 ada 2, 357 ada 1, 360 ada 12, 362 ada 23, 26, 364 ada 22, 30, 36, 367 ada 37, 49, 53, 56, 372 ada 8, 21, 54, 374 ada 2, 379 ada 5, 8, 385 ada 1 ve 386 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelin davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi kurulunun değerlendirmeye aldığı ürünlerin dekar başına verimi, ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün daha önceki yıllar için belirlenmiş bulunan verim miktarları ile karşılaştırıldığında çok yüksek olduğunun görüldüğünü, tarımsal ürünlerin verim ve satış fiyatları 2005 yılından sonra anormal şekilde artmasına rağmen üretim maliyetlerinin aynı oranda artmadığını ve üretim masraflarının ayrı ayrı açıklanmadığını, ... İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünün üretim masraflarına ilişkin verilerin yerleşik yargı kararlarına aykırı olduğunu, kapitalizasyon oranının belirlenmesinde esas alınan söz konusu olumlu unsurlar aynen tekrarlanarak fazladan objektif ölçü kabul edilmek şartıyla kamulaştırma değerinin yükseltilmesinin doğru olmadığını, idare lehine vekâlet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda taze fasulye ve mısırın birlikte münavebeye alınmasının yerinde olmadığını, münavebeye alınmış olan ürünlerden taze fasulye ve dane mısır gelirinin düşüklüğü nedeniyle yöre halkı tarafından tercih edilmediğini, çiftçilerce tercih edilmeyen bu ürünlerin münavebeye alınmasının hatalı olduğunu, tespite konu araziler sulu tarım yapılabilen ve son derece güneş ışığından faydalanan ... vadisi ... etkisi altında olan yumuşak iklim sayesinde domates, hıyar, kavun, karpuz, biber gibi sebzelerin çok rahatlıkla yetiştiği bir bölge olduğunu, dava konusu 158 ada 2, 357 ada 1, 360 ada 12 , 364 ada 36 ve 367 ada 56 parsel sayılı taşınmazlarda münavebe ürünlerinin veriminin düşük alındığını, masraf brüt gelirin 1/3'ünden fazla olduğunu, objektif değer artış oranının düşük belirlendiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sulu arazi niteliğindeki taşınmazlara gelir metodu kullanılarak bilimsel yolla, dosyaya getirilen resmî veriler esas alınarak net gelirin tespit edilmesinde, kapitalizasyon faiz oranının tespitinde, taşınmazın üzerilerinde yer alan ağaçların kapladığı alan da gözetilerek bedel tespit edilmesinde, taşınmazların konumu ile bilirkişi raporlarında yazılı özelliklerine göre yazılı oranda objektif değer artışı uygulanmasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 tarihli ve 30791 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan kararı da gözönüne alınarak davacı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen ilk kararda kıymet takdir bedeli ile belirlenen bedelden artan kısım üçer aylık vadeli hesapta bekletilmiş olup, davalı tarafa ödenmediğinden, bu bedele ikinci karar tarihine kadar faiz işletilmesi gerekirken ilk karar tarihine kadar faiz işletilmesi ve İlk Derece Mahkemesinin ilk karar tarihi 18.05.2018 olmasına rağmen bu tarihin 21.11.2019 olarak yazılması doğru görülmediğinden bahisle 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin iki numaralı alt bendi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ettiğini, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesince yeni hüküm kurduğu hâlde davalı lehine karar tarihi itibarıyla 5.100,00 TL vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken 4.080,00 TL vekâlet ücreti verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun’un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kısmen tarım arazisi, kısmen karışık meyve bahçesi niteliğindeki dava konusu taşınmazlara 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması hâlinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değer biçilmek suretiyle adil ve hakkaniyete uygun olarak tespit edilen bedelin davalı tarafa ödenmesi, dava konusu taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi yerindedir.

4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

5. Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı lehine 5.100,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesi karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan tarifeye göre vekâlet ücreti belirlenmesi bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı idare vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının (9) numaralı bendinde yer alan "4.080,00 TL" sayısının çıkartılmasına, yerine "5.100,00TL" sayısının yazılmasına, hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz eden davalı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı taraftan alınmasına,

Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.