Logo

5. Hukuk Dairesi2022/11888 E. 2023/1055 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasında, davalının Hazine mi yoksa Orman İdaresi mi olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın orman kadastrosu içinde kaldığından tapu kaydının iptaline ve Hazine adına tesciline karar verilmesi nedeniyle, zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Hazine'den talep edilmesi gerektiği gözetilerek, Orman İdaresine karşı açılan davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki taşınmazın tapu kaydının mahkeme kararı ile iptalinden kaynaklanan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazmini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın pasif husumetten reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisinin maliki olduğu İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 897 ada 1 parsel sayılı taşınmaza davalı idarece orman yapılmak suretiyle el atıldığından ve bugüne kadar kamulaştırma yapılmadığından bahisle kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin dava tarihinden itibaren faizi ile davalı idareden tahsili ve orman olarak el atılan kısmın orman olarak idare adına tesciline karar verilmesinin talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için davanın açıldığı tarih itibarıyla uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenmesinin gerekli olduğu, her ne kadar dava dilekçesinde kamulaştırmasız el atmadan bahsedilmişse de ortada bu tarz bir eylemin bulunmadığını, dava konusu taşınmazın kesinleşmiş mahkeme kararı ile 1947 yılından bu yana orman tahdidinde orman içinde kaldığndan orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, davacının zararını 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi kapsamında Maliye Hazinesinden talep edebileceğinden öncelikle davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiği gibi davacıların orman vasfında olan dava konusu taşınmaz üzerinde öteden beri mülkiyet hakkı olmadığından aktif husumetleri de bulunmadığından reddine, haksız ve mesnetsiz olan davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile pasif husumetten davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda davanın niteliği gereği husumetin Maliye Hazinesine yöneltilmesi gerektiğinden bahisle pasif husumet nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda davanın niteliği ile ilgili değerlendirmede ve hukukun uygulanmasında hataya düşüldüğünü, yüksek yargı içtihatlarının incelenmesi ile açıkça görüleceği üzere dava tarihi itibarıyla mülkiyeti müvekkillerimize ait taşınmaza ağaçlandırma yapılması, orman sınırları içerisine alınması kamulaştırmasız el atma niteliğinde olduğunu, bu durumda doğru hasmın ise ayrı bir tüzel kişiliği bulunan ... olduğu, dolayısıyla ilk derece mahkemesi tarafından 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesine dayalı tazminat davası olarak nitelendirilmesi ve buradan yola çıkarak husumetin Maliye Hazinesine ait olduğu şeklindeki gerekçeleri ile verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu kararının kaldırılması ile dosyanın yeniden incelenmek ve hükmolunmak üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, davanın Bölge Adliye Mahkemesinde yeniden görülmesine karar verilmesi durumunda ise ilk derece mahkemesinin hükmünün kaldırılmasına ve 16.11.2020 tarihli ıslah talebi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamından dava konusu taşınmazın davacıların murisi adına hisseli şekilde kayıtlı olduğunu, davacıların talebi murisleri adına hisseli olarak tescilli bulunan taşınmaza davalı idarenin ağaç dikmek sureti ile fiilen el attığı, fiilen el atma nedeni ile kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat talep etmişler ise de; dava, orman idaresi tarafından açılan tapu iptal ve tescil davasının kesinleşmesi nedeni ile tapusu iptal edilen taşınmaza ilişkin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca açılan tazminat talebine ilişkin olup kamulaştırmasız el atma niteliğinde olmadığı 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat davalarında husumetin Hazineye yöneltilmesi gerektiği, Orman İdaresinin davada taraf sıfatı bulunmadığı ve Hazine ile davalı ... İdaresi arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığından Hazinenin sonradan davaya dahil edilerek taraf sıfatını kazanması da mümkün olmadığından vakıa ve hukukî değerlendirme yönünden kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği istinaf sebeblerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun’nun “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesi şöyledir;

“Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur.”

Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder.”

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi gereğince; maddi olayları ileri sürmek taraflara hukukî nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hâkime aittir.

3. Her ne kadar davacı tarafça dava konusu ağaçlandırılma yapılmak suretiyle taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı belirtilerek bedelinin tahsili isteminde bulunulmuşsa da; dosyadaki bilgi ve belgelere göre; orman idaresi tarafından açılan ve dava konusu taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu içinde kaldığından tapusunun iptaline orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiğinden, eldeki dava uğranılan zararın 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazmini talebine ilişkindir.

4. 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince açılacak davalarda, zarardan Hazine sorumludur.

5. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davacılardan peşin alınan temyiz karar harcının Hazineye irat kaydedilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.