"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Erzurum ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 397 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 25.11.2014 tarihli ve 2012/388 Esas, 2014/961 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalılardan ... vekili ile ... vd. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; dava konusu taşınmazın zemin bedeli ile ilgili olarak iki ayrı bilirkişi raporunda farklı bedeller tespit edildiği, mahkemenin hükmüne esas aldığı raporda emsal incelemesi sırasında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldığı halde, bu kesintinin dayanağı konusunda bilgi ve belge bulunmadığından bilirkişi raporlarının inandırıcı olmadığı, idarece yapılan bedel tespitinde taşınmazın giriş katındaki dairenin oturum alanının 105,71 m², bilirkişi raporlarında ise 98,10 m² olarak alındığından ve binadaki yıpranma oranlarının da idare tespiti ve bilirkişi raporlarında farklı belirlendiğinden, çelişkiler giderilip, yapının tüm dairelerinin oturum alanlarının yeniden tespit edilmesi ve binanın tamamındaki eksik veya ilave imalat durumuna göre yıpranma oranı yeniden belirlenip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, 18.12.2018 tarihli ve 2016/64 Esas, 2018/371 Karar sayılı kararı ile dava davanın kabulüne karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili, davalı ... vekili ile davalı ... ve diğerleri vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizce yapılan inceleme sonucu; bozmadan sonra ilk kararı temyiz eden davalıların payı hesaplanarak bu miktarın bloke ettirilmesi ve ilk kararı temyiz etmeyen davalılar yönünden bozmadan önceki miktara göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, fark bedelin tüm davalıların payını kapsar şekilde depo edilmesine karşın davalılardan sadece ... ve ... payı için hüküm kurulup diğer davalılar yönünden bir önceki kararı temyiz etmiş olmalarına rağmen temyiz etmedikleri kabul edilerek bunlar yönünden kararın kesinleştiği gerekçesiyle karar tesisine yer olmadığına karar verilmesinin hatalı olduğunu ayrıca dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın en üst katında var olup tüm malikler tarafından ortak kullanılan ve idarece yapılan kıymet takdirinde 18.881,25 TL değer biçilen kısım için mahkemece bilirkişi incelemesi yapılarak alınan raporda yazılı gerekçe ile bedel belirlenmemesi sonucu aza hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 18.12.2018 tarihli ve 2016/64 Esas, 2018/371 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde; bilirkişi raporunun kanuna aykırı olarak düzenlendiğini, çatı katının bedeli belirlenirken yapının eski olmasının gözardı edildiğini, yıpranma payı hesap edilmediğini, emsal değerlendirmesinin hatalı olduğunu, kamulaştırma bedelinin yüksek olduğunu, davalılar yönünden tek vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 437 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davacı idarenin aynı temyiz sebeplerini Dairemizin bozma ilamı öncesinde sunduğu dilekçelerinde belirttiği, davacı idarenin usulî kazanılmış hakkı gözetilerek kıymet takdir raporunda taşınmaz üzerinde bulunan yapının yaşı, özellikleri de dikkate alınarak bedel belirlenmesi, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Dava aynı hukukî sebepten kaynaklandığından kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine tek vekâlet ücretine karar verilmesi gerekirken, vekille temsil edilen davalılara ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesi
Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Mahkeme kararının hüküm fıkrasının "12" ve "13" numaralı bendinin hükümden çıkarılarak yerine ayrı bir bent olarak "Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 5.100,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine," paragrafının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 27.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.