"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı idare vekili dava dilekçesinde; ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesinde tapuya kayıtlı 251 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın göl alanı olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tarım arazilerinin son derece kıymetli olduğu bir bölgede yer aldığını, davacı idarece satın alma için teklif edilen taşınmaz ve meyve ağaçlarına ilişkin bedellerin piyasa rayiç bedelinin çok altında olduğunu, özellikle dut ağaçlarının ipek böcekçiliği için yetiştiriliyor olmasının dikkate alınmadığını, dava konusu taşınmaz başında yapılacak keşif esnasında özellikle bölgedeki sulu tarım arazilerinden yılda iki kez ürün alındığının tespit edileceğini, gerçekçi olmaktan uzak veriler yerine uzman bilirkişinin arazinin yapısına, önemine, köyde yetiştirilen ürünlere ve bunlara ilişkin gerçek verim miktarları ile ürünlerin gerçek piyasa değerleri esas alınarak taşınmazın değerinin belirlenmesi gerektiğini, yapı ve eserlerin de niteliklerine göre gerçek değerleri üzerinden hesaplanmasını talep ettiğini, ayrıca ekonomik anlamda çiftçinin tamamen toprağa bağlı oluşu, tarım arazilerinin azlığı ve nitelikleri dikkate alındığında yöreye uygun kapitalizasyon değerinin tespiti ile hesaplamanın buna göre yapılması gerektiğini beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davalıya ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile baraj gölü sahası içerisinde kalması sebebiyle davacı idare lehine tapudan terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince dava tarihinden itibaren 4 ay geçtiğinden kamulaştırma bedeline dava tarihinin 4 ay sonrasından karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine rağmen, depo edilen kamulaştırma bedelinin işlemiş tüm nemasıyla birlikte tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplama yapılırken münavebe ürünlerinde vatandaşların kendi ihtiyaçları için yetiştirdikleri sebzelerin göz önüne alındığını, hesaplamaya dahil edilen biber bitkisinin veriminin yüksek alındığını, üretim masraflarının düşük hesaplandığını, kapitalizasyon faiz oranının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın keşfi sırasında taşınmazda sebze ekili olmamasına rağmen sebze münavebesi uygulanmasının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olmadığını, dava konusu taşınmazın motopompla yapılan sulama masraflarının dikkate alınmadığını belirtmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmazın sulu tarım arazisi niteliğinde kabul edilerek sulu vasfında olup olmadığına ilişkin olarak bilirkişi raporunda yeterli açıklamanın yapıldığı ve bilirkişi raporunda davaya konu taşınmazın bulunduğu bölgede yaygın olarak yetiştiriciliği yapılan ve Dairenin iade kararına uygun olarak buğday, sebze, hıyar ve biber/dane mısır ürünleri münavebeye alınarak ve davaya konu taşınmazın sulu vasfına ve Yargıtay içtihatlarına uygun olarak kapitalizasyon faiz oranı da %4 olarak uygulanmak suretiyle net gelir yöntemine göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak dava tarihi itibarıyla davaya konu taşınmazın sonuç metrekare değerinin 28,83 TL/m² olarak tespit edilerek kamulaştırma bedeline işletilecek yasal faizin tarihine ilişkin hüküm yönünden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı ... ile davalı tapu maliki arasındaki kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2942 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası, 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları ve 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak, üzerinde bulunan ağaçlara maktuen ve yapıya ise resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek değer biçilmesi yerindedir.
3. Kamulaştırma bedeline dava tarihinin 4 ay sonrasından karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesine rağmen depo edilen kamulaştırma bedelinin işlemiş tüm nemasıyla birlikte tahsiline karar verilmesinin hatalı olduğu ileri sürülmüşse de, kamulaştırma bedeline Kanun gereği ödenen yasal faiz ile işlemiş nemaların birbirinden farklı nitelikte olduğu ve hukuka aykırılık oluşturmadığı sonucuna varılmıştır.
4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. Davacı idare tarafından fazla depo edilen bedelin miktarının açıkça gösterilmeyerek infazda tereddüt oluşturulması bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı idare vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kısmen kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (B) harfi ile gösterilen bendindeki 7 nci alt bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine "Davacı kurum tarafından depo edilen 150.488,49 TL bedelden, kamulaştırma bedeli olan 146.345,62 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 4142,87 TL bedelin, davalı tarafından bankadan çekilmişse varsa ödenen nemaları ile birlikte davalıdan alınarak davacı idareye verilmesine, bedel alınmamışsa fazla yatan bedelin işlemiş nemaları ile birlikte davacı idareye iadesine,'' cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.