"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gemlik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı ... yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince 23.06.2022 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek karar ile birlikte asıl karar ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Bursa ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 666 ada 324 ve 424 parsel sayılı taşınmazlara kamulaştırma yapılmaksızın zeminine beton dökülüp, etrafı demir korkulukla çevrilerek okul bahçesine katılmak yapılmak suretiyle fiilen el atıldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idarelerden müşterek ve müteselsil olarak tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza müvekkil idare tarafından el atılmadığından davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini, kamulaştırmasız el atma davası şartlarının gerçekleşmediğini, talep edilen tazminat miktarının yüksek olduğunu ve davacılar tarafından uzlaşma dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlar için ayrı ayrı dava açılması gerekirken tek dava açılmasının yasaya aykırı olduğunu, taşınmazın imar planında eğitim alanı olarak ayrılmasından ilgili belediyenin sorumlu olduğunu, davada idari yargıda görülmesi gerektiğini ve davacılar tarafından uzlaşma dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ... yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı ... Bakanlığından tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlar için ayrı ayrı dava açılması gerekirken tek dava açılmasının yasaya aykırı olduğunu, taşınmazın imar planı değişikliği ile okul alanına dahil edilmesi işleminin Gemlik Belediyesi tarafından yapıldığını, bu konuda müvekkili idareden görüş alınmadığını, söz konusu imar planı değişikliğine ilişkin açılan davanın halen derdest olduğunu, ilk bilirkişi raporunda dava konusu 666 ada 424 parsel sayılı taşınmazın bir kısmında fiilen el atma olduğu belirtilmişken, hükme esas alınan raporda taşınmazın tamamında fiili el atma olduğunun kabul edildiğini, oysa toprak dökülmesinin kalıcı nitelikte kamusal hizmete tahsis olarak değerlendirilemeyeceğini ve dava konusu taşınmaz için belirlenen bedelin yüksek olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle biçilen değerin uygun olduğu, proje bütünlüğü gözetilerek davacılara ait payın tümünün bedelinin belirlenmesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin 23.06.2022 tarihli ek kararı ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararlarına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmiş, ayrıca davacılardan ..., ..., ... ve ...'e düşen payların temyiz kesinlik sınırı üzerinde olduğunu belirterek, öncelikle dosyanın tüm paydaşlar açısından miktar itibarıyla kesin olduğuna dair temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasını ve itirazları doğrultusunda kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, temyiz konusu miktar veya değerin kesinlik sınırının altında olup olmadığına ve davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemesince kararın miktar itibarıyla kesin olduğundan bahisle davalı ... vekilinin temyiz başvurusunun reddine karar verilmiş ise de; karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırının 107.090,00 TL olup, davacılardan ..., ..., ... ve ...'e düşen payların temyiz kesinlik sınırı üzerinde olduğu anlaşıldığından, davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddine ilişkin 23.06.2022 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.