"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı idare tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Sakarya ili, ... ilçesi, ... ... Mahallesi 699 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.01.2019 tarihli ve 2018/98 Esas, 2019/21 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile bu bedelden acele el koyma dosyasında ödenen 14.846,50 TL ile ilk karar sonrası ödenen 37.439,00 TL fark bedel toplamı 52.285,50 TL'nin mahsubu ile oluşan fark 25.994,29 TL’nin üçer aylık vadeli mevduat hesabında nemalandırılarak karar kesinleştiğinde davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin 22.01.2019 tarihli ve 2018/98 Esas, 2019/21 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 03.07.2019 tarihli ve 2019/735 Esas, 2019/1493 Karar sayılı kararıyla; davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 03.07.2019 tarihli ve 2019/735 Esas, 2019/1493 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemiz ilamıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/98 Esas, 2019/21 Karar sayılı kararının incelenmesinde, arsa niteliğindeki ... ilçesi, ... ... Mahallesi, 699 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibarıyla bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Dairemize aynı bölgeden intikal eden Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/1416 Esas ve 2016/495 Karar sayılı dava dosyasında aynı kamulaştırma kapsamında aynı mahallede bulunan ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgulama sitesinden edinilen bilgilere göre dava konusu taşınmaza yaklaşık 200 metre mesafede olan ve dava konusu taşınmaz ile benzer özellikteki 2218 parsel sayılı taşınmaza Ekim 2015 değerlendirme tarihi itibarıyla 74,56 TL/m² bedel belirlenmiş ve bu bedel Dairemizce de uygun görülmüştür.Bu durumda dava konusu taşınmazın konumu ve özellikleri dikkate alındığında dava konusu taşınmazın metrekare bedelini Mart 2016 değerlendirme tarihi itibariyle 121,27-TL/m² belirleyen bilirkişi raporu inandırıcı görülmemiştir. Bu nedenle dosyanın bilirkişilere tevdi edilerek aradan geçen süre gözönüne alındığında yukarıda belirtilen miktardan ayrılma nedeni hususunda ek rapor alınması gerekirken yetersiz rapora göre hüküm kurulması doğru olmadığı gibi;
3. Anayasa Mahkemesinin 27.11.2020 tarihli 31317 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 16.07.2020 tarihli ve 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanun'la Değişik 2942 sayılı Kanun'un 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak; davanın kabulü ile kamulaştırma bedelinin tespitine ve kesinleşme beklenmeksizin davalıya nemalarıyla birlikte derhal ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozmaya uyulmasına karar verildiği halde bozma sonrası m² birim bedelini 74,56 TL belirleyen bilirkişi raporlarından ayrılarak bozma öncesi m² birim fiyatı olan 121,27 TL’nin esas alınmasının hatalı olduğunu, idare lehine vekalet ücretine hükmedilmeyerek kazanılmış hakkının ihlal edildiğini, dava konusu 699 parsel sayılı taşınmaz yenileme çalışmaları sonrası 133 ada 29 parsel numarasını almasına rağmen eski parsel numarası üzerinden karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tesciline ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 2942 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrası ile 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3. Dava konusu taşınmaza bitişik olan ... ... Mahallesi 700 parsel sayılı taşınmaza aynı değerlendirme tarihi olan 09.03.2016 tarihi itibarıyla 121,27 TL/m² değer biçildiği ve Dairemizin 2020/1111 Esas ve 2020/11553 Karar sayılı ilamı ile onandığı, dava konusu taşınmaza çok daha yakın mesafede bulunan ve aynı özellikleri taşıyan bu parsel için kesinleşen bedel nazara alınarak daha uzak mesafede bulunan ve 15.10.2015 değerlendirme tarihi itibarıyla değeri belirlenen 2218 parselin emsal alınmaması yerinde görülmüş ve tescil hükmü tapuda infaz edilerek dava konusu 699 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılan kısmı Hazine adına tescil edilmiş olduğundan usul ekonomisi uyarınca bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
4. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davacı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.