Logo

5. Hukuk Dairesi2022/12413 E. 2023/1927 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu tapu iptal ve tescil edilen taşınmazlar nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değerinin belirlenmesinde kullanılan net gelir yönteminin ve uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artış oranının uygun olduğu, taşınmazın bedelinin davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret/Düzeltilerek yeniden esas hakkında verilen karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yalova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkin asıl ve saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkin birleştirilen davalarda yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabulüne ve birleştirilen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun davacı yönünden esastan reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Yalova ili, ... ilçesi, ... köyü, 132 ada 31 parsel, 133 ada 1 parsel ve 118 ada 43 parsel sayılı taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunun mahkeme kararı ile kesinleştiğini, uğramış olduğu zararın dava tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, davacı tarafından dava konusu taşınmazların kadastro tespitine itiraz edildiğini, davacının davalarının reddine, taşınmazların orman vasfıyla tespit gibi tesciline karar verildiğini, davacının devlet tarafından verilmiş bir tapusu veya tapuya güvenerek satın aldığı bir yerinin söz konusu olmadığını, davacının tapusunun iptal edilmediğini, davanın usulden reddi gerektiğini, davanın haksız, yersiz ve mesnetsiz olduğunu zamanaşımı nedeniyle veya esastan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın yargılama giderleri ile vekâlet ücretine mahkum edilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın ise kabulü ile taşınmaz bedelinin işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hesap edilen bedelin çok düşük olduğunu, en az % 50 objektif değer artışı uygulanması ve emsal ekledikleri bilirkişi raporu doğrultusunda kararın kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu, gerekli idari başvurular yapılmadan davanın açıldığını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yeterli inceleme yapılmadığını, kapitalizasyon faiz oranının %6 olarak alınması gerektiğini, münavabenin hatalı uygulandığını, verim miktarının ortalama üzerinde alındığını, objektif değer artışı uygulanmasının hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki dava konusu taşınmaza net ürün gelirine göre değer biçilmesinde yöntem olarak bir isabetsizlik bulunmadığı, dava konusu taşınmazlara ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi sebebiyle davacının zararının oluştuğu, tapu iptal ve tescili kararının kesinleşme tarihi esas alınarak değerlendirme yapıldığından tazminatın tamamı için tapu iptali ve tescili kararının kesinleşme tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi doğru bulunarak davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, her bir taşınmaz için ilk davada talep edilen miktarlar (ıslah dahil) ve ek davada istenen miktarlar yönünden değerlendirilip karar verilmesi gerektiğinden davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hüküm düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Kanun'un “Sorumluluk” başlıklı 1007 nci maddesi.

3. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.11.2009 tarihli ve 2009/4 - 383 Esas, 2009/517 Karar sayılı kararında tapu işlemlerinin kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulünün gerektiği, Devletin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, bu işlemler nedeniyle zarar görenlerin 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesi gereğince zararlarının tazmini için Hazine aleyhine adlî yargıda dava açabilecekleri belirtilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihaî kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Yalova ili, ... ilçesi, ... köyü 14.683 m² yüzölçümlü 133 ada 1 parsel sayılı, 18.387 m² yüzölçümlü 132 ada 31 parsel sayılı, 118 ada 43 parsel sayılı arazi vasıflı taşınmazlar 1992 tarihinde yapılan ve kesinleşen kadastro çalışmaları sırasında davacı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Orman Genel Müdürlüğü tarafından açılan tapu iptal ve tescil davaları sonucunda Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/285 Esas, 2011/12 Karar sayılı kararı ile 133 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamının, 132 ada 31 parsel sayılı taşınmazın 9.706 m²lik kısmının, Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/438 Esas, 2017/83 Karar sayılı kararı ile 118 ada 43 parsel sayılı taşınmazın 11.105 m² lik kısmının tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, bu kararlar sırasıyla 21.11.2011 ve 18.04.2017 tarihlerinde kesinleşmiştir. Eldeki dava 23.12.2014 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmıştır.

3. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine göre, ilçe tarım müdürlüğü cetvellerinde belirtilen ürünlerden münavebeye seçilerek, değerlendirme tarihindeki resmî verilerine göre net gelir metoduna göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre ve aynı bölgeden Dairemize intikal eden dosyalarda kabul edilen oranlar gözetilerek, uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.

5. Dava konusu taşınmazın belirlenen gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

6. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı ... harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davacıdan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.